anlatmak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish آڭلاتمق (añlatmak). By surface analysis, anlamak (“to understand”) +‎ -t (causative suffix).

Pronunciation

• IPA^(key): /ɑn.ɫɑt.ˈmɑk/

• Audio:

  (file)

Verb

anlatmak (third-person singular simple present anlatır)

1. to tell
2. to explain (make someone understand)

Conjugation

Conjugation of anlatmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			anlatmak
impersonal participle	imperfective		anlatan
	perfective		anlatmış
	prospective		anlatacak
personal participle	non-prospective		anlattığım	anlattığın	anlattığı	anlattığımız	anlattığınız	anlattıkları
	prospective		anlatacağım	anlatacağın	anlatacağı	anlatacağımız	anlatacağınız	anlatacakları
verbal noun			anlatma
way of doing			anlatış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	anlatırım	anlatırsın	anlatır	anlatırız	anlatırsınız	anlatırlar
		imperfective	anlatıyorum	anlatıyorsun	anlatıyor	anlatıyoruz	anlatıyorsunuz	anlatıyorlar
	past	perfective	anlattım	anlattın	anlattı	anlattık	anlattınız	anlattılar
		imperfective	anlatıyordum	anlatıyordun	anlatıyordu	anlatıyorduk	anlatıyordunuz	anlatıyorlardı (or anlatıyordular)
	future		anlatacağım	anlatacaksın	anlatacak	anlatacağız	anlatacaksınız	anlatacaklar
	future-in-the-past	definite	anlatacaktım	anlatacaktın	anlatacaktı	anlatacaktık	anlatacaktınız	anlatacaklardı
		indefinite	anlatırdım	anlatırdın	anlatırdı	anlatırdık	anlatırdınız	anlatırlardı
inferential	perfective		anlatmışım	anlatmışsın	anlatmış	anlatmışız	anlatmışsınız	anlatmışlar
	aorist		anlatırmışım	anlatırmışsın	anlatırmış	anlatırmışız	anlatırmışsınız	anlatırlarmış (or anlatırmışlar)
	imperfective		anlatıyormuşum	anlatıyormuşsun	anlatıyormuş	anlatıyormuşuz	anlatıyormuşsunuz	anlatıyorlarmış
conditional	simple		anlatsam	anlatsan	anlatsa	anlatsak	anlatsanız	anlatsalar
	perfective		anlatsaydım	anlatsaydın	anlatsaydı	anlatsaydık	anlatsaydınız	anlatsaydılar
optative			anlatayım	anlatasın	anlata	anlatalım	anlatasınız	anlatalar
progressive			anlatmaktayım	anlatmaktasın	anlatmakta	anlatmaktayız	anlatmaktasınız	anlatmaktalar
necessitative			anlatmalıyım	anlatmalısın	anlatmalı	anlatmalıyız	anlatmalısınız	anlatmalılar
imperative				anlat	anlatsın		anlatın	anlatsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	anlatır mıyım?	anlatır mısın?	anlatır mı?	anlatır mıyız?	anlatır mısınız?	anlatırlar mı?
		imperfective	anlatıyor muyum?	anlatıyor musun?	anlatıyor mu?	anlatıyor muyuz?	anlatıyor musunuz?	anlatıyorlar mı?
	past	perfective	anlattım mı?	anlattın mı?	anlattı mı?	anlattık mı?	anlattınız mı?	anlattılar mı?
		imperfective	anlatıyor muydum?	anlatıyor muydun?	anlatıyor muydu?	anlatıyor muyduk?	anlatıyor muydunuz?	anlatıyorlar mıydı?
	future		anlatacak mıyım?	anlatacak mısın?	anlatacak mı?	anlatacak mıyız?	anlatacak mısınız?	anlatacaklar mı?
inferential	perfective		anlatmış mıyım?	anlatmış mısın?	anlatmış mı?	anlatmış mıyız?	anlatmış mısınız?	anlatmışlar mı?
	aorist		anlatır mıymışım?	anlatır mıymışsın?	anlatır mıymış?	anlatır mıymışız?	anlatır mıymışsınız?	anlatırlar mıymış?
	imperfective		anlatıyor muymuşum?	anlatıyor muymuşsun?	anlatıyor muymuş?	anlatıyor muymuşuz?	anlatıyor muymuşsunuz?	anlatıyorlar mıymış?
conditional	simple		anlatsam mı?	anlatsan mı?	anlatsa mı?	anlatsak mı?	anlatsanız mı?	anlatsalar mı?
	perfective		anlatsa mıydım?	anlatsa mıydın?	anlatsa mıydı?	anlatsa mıydık?	anlatsa mıydınız?	anlatsalar mıydı?
progressive			anlatmakta mıyım?	anlatmakta mısın?	anlatmakta mı?	anlatmakta mıyız?	anlatmakta mısınız?	anlatmaktalar mı?
necessitative			anlatmalı mıyım?	anlatmalı mısın?	anlatmalı mı?	anlatmalı mıyız?	anlatmalı mısınız?	anlatmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			anlatmamak
impersonal participle	imperfective		anlatmayan
	perfective		anlatmamış
	prospective		anlatmayacak
personal participle	non-prospective		anlatmadığım	anlatmadığın	anlatmadığı	anlatmadığımız	anlatmadığınız	anlatmadıkları
	prospective		anlatmayacağım	anlatmayacağın	anlatmayacağı	anlatmayacağımız	anlatmayacağınız	anlatmayacakları
verbal noun			anlatmama
way of doing			anlatmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	anlatmam	anlatmazsın	anlatmaz	anlatmayız	anlatmazsınız	anlatmazlar
		imperfective	anlatmıyorum	anlatmıyorsun	anlatmıyor	anlatmıyoruz	anlatmıyorsunuz	anlatmıyorlar
	past	perfective	anlatmadım	anlatmadın	anlatmadı	anlatmadık	anlatmadınız	anlatmadılar
		imperfective	anlatmıyordum	anlatmıyordun	anlatmıyordu	anlatmıyorduk	anlatmıyordunuz	anlatmıyorlardı
	future		anlatmayacağım	anlatmayacaksın	anlatmayacak	anlatmayacağız	anlatmayacaksınız	anlatmayacaklar
inferential	perfective		anlatmamışım	anlatmamışsın	anlatmamış	anlatmamışız	anlatmamışsınız	anlatmamışlar
	aorist		anlatmazmışım	anlatmazmışsın	anlatmazmış	anlatmazmışız	anlatmazmışsınız	anlatmazlarmış
	imperfective		anlatmıyormuşum	anlatmıyormuşsun	anlatmıyormuş	anlatmıyormuşuz	anlatmıyormuşsunuz	anlatmıyorlarmış
conditional	simple		anlatmasam	anlatmasan	anlatmasa	anlatmasak	anlatmasanız	anlatmasalar
	perfective		anlatmasaydım	anlatmasaydın	anlatmasaydı	anlatmasaydık	anlatmasaydınız	anlatmasaydılar
optative			anlatmayayım	anlatmayasın	anlatmaya	anlatmayalım	anlatmayasınız	anlatmayalar
progressive			anlatmamaktayım	anlatmamaktasın	anlatmamakta	anlatmamaktayız	anlatmamaktasınız	anlatmamaktalar
necessitative			anlatmamalıyım	anlatmamalısın	anlatmamalı	anlatmamalıyız	anlatmamalısınız	anlatmamalılar
imperative				anlatma	anlatmasın		anlatmayın	anlatmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	anlatmaz mıyım?	anlatmaz mısın?	anlatmaz mı?	anlatmaz mıyız?	anlatmaz mısınız?	anlatmazlar mı?
		imperfective	anlatmıyor muyum?	anlatmıyor musun?	anlatmıyor mu?	anlatmıyor muyuz?	anlatmıyor musunuz?	anlatmıyorlar mı?
	past	perfective	anlatmadım mı?	anlatmadın mı?	anlatmadı mı?	anlatmadık mı?	anlatmadınız mı?	anlatmadılar mı?
		imperfective	anlatmıyor muydum?	anlatmıyor muydun?	anlatmıyor muydu?	anlatmıyor muyduk?	anlatmıyor muydunuz?	anlatmıyorlar mıydı?
	future		anlatmayacak mıyım?	anlatmayacak mısın?	anlatmayacak mı?	anlatmayacak mıyız?	anlatmayacak mısınız?	anlatmayacaklar mı?
inferential	perfective		anlatmamış mıyım?	anlatmamış mısın?	anlatmamış mı?	anlatmamış mıyız?	anlatmamış mısınız?	anlatmamışlar mı?
	aorist		anlatmaz mıymışım?	anlatmaz mıymışsın?	anlatmaz mıymış?	anlatmaz mıymışız?	anlatmaz mıymışsınız?	anlatmazlar mıymış?
	imperfective		anlatmıyor muymuşum?	anlatmıyor muymuşsun?	anlatmıyor muymuş?	anlatmıyor muymuşuz?	anlatmıyor muymuşsunuz?	anlatmıyorlar mıymış?
conditional	simple		anlatmasam mı?	anlatmasan mı?	anlatmasa mı?	anlatmasak mı?	anlatmasanız mı?	anlatmasalar mı?
	perfective		anlatmasa mıydım?	anlatmasa mıydın?	anlatmasa mıydı?	anlatmasa mıydık?	anlatmasa mıydınız?	anlatmasalar mıydı?
progressive			anlatmamakta mıyım?	anlatmamakta mısın?	anlatmamakta mı?	anlatmamakta mıyız?	anlatmamakta mısınız?	anlatmamaktalar mı?
necessitative			anlatmamalı mıyım?	anlatmamalı mısın?	anlatmamalı mı?	anlatmamalı mıyız?	anlatmamalı mısınız?	anlatmamalılar mı?

Derived terms

• anlatma
• anlatım