dolanmak

Turkish

Etymology

From dolamak ("to wrap around") + -n (reflexive and passive voices).

Verb

dolanmak

1. to get entangled (to get caught in something such as rope, net etc.)
2. to stroll around, to walk around

Conjugation

Conjugation of dolanmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			dolanmak
impersonal participle	imperfective		dolanan
	perfective		dolanmış
	prospective		dolanacak
personal participle	non-prospective		dolandığım	dolandığın	dolandığı	dolandığımız	dolandığınız	dolandıkları
	prospective		dolanacağım	dolanacağın	dolanacağı	dolanacağımız	dolanacağınız	dolanacakları
verbal noun			dolanma
way of doing			dolanış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dolanırım	dolanırsın	dolanır	dolanırız	dolanırsınız	dolanırlar
		imperfective	dolanıyorum	dolanıyorsun	dolanıyor	dolanıyoruz	dolanıyorsunuz	dolanıyorlar
	past	perfective	dolandım	dolandın	dolandı	dolandık	dolandınız	dolandılar
		imperfective	dolanıyordum	dolanıyordun	dolanıyordu	dolanıyorduk	dolanıyordunuz	dolanıyorlardı (or dolanıyordular)
	future		dolanacağım	dolanacaksın	dolanacak	dolanacağız	dolanacaksınız	dolanacaklar
	future-in-the-past	definite	dolanacaktım	dolanacaktın	dolanacaktı	dolanacaktık	dolanacaktınız	dolanacaklardı
		indefinite	dolanırdım	dolanırdın	dolanırdı	dolanırdık	dolanırdınız	dolanırlardı
inferential	perfective		dolanmışım	dolanmışsın	dolanmış	dolanmışız	dolanmışsınız	dolanmışlar
	aorist		dolanırmışım	dolanırmışsın	dolanırmış	dolanırmışız	dolanırmışsınız	dolanırlarmış (or dolanırmışlar)
	imperfective		dolanıyormuşum	dolanıyormuşsun	dolanıyormuş	dolanıyormuşuz	dolanıyormuşsunuz	dolanıyorlarmış
conditional	simple		dolansam	dolansan	dolansa	dolansak	dolansanız	dolansalar
	perfective		dolansaydım	dolansaydın	dolansaydı	dolansaydık	dolansaydınız	dolansaydılar
optative			dolanayım	dolanasın	dolana	dolanalım	dolanasınız	dolanalar
progressive			dolanmaktayım	dolanmaktasın	dolanmakta	dolanmaktayız	dolanmaktasınız	dolanmaktalar
necessitative			dolanmalıyım	dolanmalısın	dolanmalı	dolanmalıyız	dolanmalısınız	dolanmalılar
imperative				dolan	dolansın		dolanın	dolansınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dolanır mıyım?	dolanır mısın?	dolanır mı?	dolanır mıyız?	dolanır mısınız?	dolanırlar mı?
		imperfective	dolanıyor muyum?	dolanıyor musun?	dolanıyor mu?	dolanıyor muyuz?	dolanıyor musunuz?	dolanıyorlar mı?
	past	perfective	dolandım mı?	dolandın mı?	dolandı mı?	dolandık mı?	dolandınız mı?	dolandılar mı?
		imperfective	dolanıyor muydum?	dolanıyor muydun?	dolanıyor muydu?	dolanıyor muyduk?	dolanıyor muydunuz?	dolanıyorlar mıydı?
	future		dolanacak mıyım?	dolanacak mısın?	dolanacak mı?	dolanacak mıyız?	dolanacak mısınız?	dolanacaklar mı?
inferential	perfective		dolanmış mıyım?	dolanmış mısın?	dolanmış mı?	dolanmış mıyız?	dolanmış mısınız?	dolanmışlar mı?
	aorist		dolanır mıymışım?	dolanır mıymışsın?	dolanır mıymış?	dolanır mıymışız?	dolanır mıymışsınız?	dolanırlar mıymış?
	imperfective		dolanıyor muymuşum?	dolanıyor muymuşsun?	dolanıyor muymuş?	dolanıyor muymuşuz?	dolanıyor muymuşsunuz?	dolanıyorlar mıymış?
conditional	simple		dolansam mı?	dolansan mı?	dolansa mı?	dolansak mı?	dolansanız mı?	dolansalar mı?
	perfective		dolansa mıydım?	dolansa mıydın?	dolansa mıydı?	dolansa mıydık?	dolansa mıydınız?	dolansalar mıydı?
progressive			dolanmakta mıyım?	dolanmakta mısın?	dolanmakta mı?	dolanmakta mıyız?	dolanmakta mısınız?	dolanmaktalar mı?
necessitative			dolanmalı mıyım?	dolanmalı mısın?	dolanmalı mı?	dolanmalı mıyız?	dolanmalı mısınız?	dolanmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			dolanmamak
impersonal participle	imperfective		dolanmayan
	perfective		dolanmamış
	prospective		dolanmayacak
personal participle	non-prospective		dolanmadığım	dolanmadığın	dolanmadığı	dolanmadığımız	dolanmadığınız	dolanmadıkları
	prospective		dolanmayacağım	dolanmayacağın	dolanmayacağı	dolanmayacağımız	dolanmayacağınız	dolanmayacakları
verbal noun			dolanmama
way of doing			dolanmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dolanmam	dolanmazsın	dolanmaz	dolanmayız	dolanmazsınız	dolanmazlar
		imperfective	dolanmıyorum	dolanmıyorsun	dolanmıyor	dolanmıyoruz	dolanmıyorsunuz	dolanmıyorlar
	past	perfective	dolanmadım	dolanmadın	dolanmadı	dolanmadık	dolanmadınız	dolanmadılar
		imperfective	dolanmıyordum	dolanmıyordun	dolanmıyordu	dolanmıyorduk	dolanmıyordunuz	dolanmıyorlardı
	future		dolanmayacağım	dolanmayacaksın	dolanmayacak	dolanmayacağız	dolanmayacaksınız	dolanmayacaklar
inferential	perfective		dolanmamışım	dolanmamışsın	dolanmamış	dolanmamışız	dolanmamışsınız	dolanmamışlar
	aorist		dolanmazmışım	dolanmazmışsın	dolanmazmış	dolanmazmışız	dolanmazmışsınız	dolanmazlarmış
	imperfective		dolanmıyormuşum	dolanmıyormuşsun	dolanmıyormuş	dolanmıyormuşuz	dolanmıyormuşsunuz	dolanmıyorlarmış
conditional	simple		dolanmasam	dolanmasan	dolanmasa	dolanmasak	dolanmasanız	dolanmasalar
	perfective		dolanmasaydım	dolanmasaydın	dolanmasaydı	dolanmasaydık	dolanmasaydınız	dolanmasaydılar
optative			dolanmayayım	dolanmayasın	dolanmaya	dolanmayalım	dolanmayasınız	dolanmayalar
progressive			dolanmamaktayım	dolanmamaktasın	dolanmamakta	dolanmamaktayız	dolanmamaktasınız	dolanmamaktalar
necessitative			dolanmamalıyım	dolanmamalısın	dolanmamalı	dolanmamalıyız	dolanmamalısınız	dolanmamalılar
imperative				dolanma	dolanmasın		dolanmayın	dolanmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	dolanmaz mıyım?	dolanmaz mısın?	dolanmaz mı?	dolanmaz mıyız?	dolanmaz mısınız?	dolanmazlar mı?
		imperfective	dolanmıyor muyum?	dolanmıyor musun?	dolanmıyor mu?	dolanmıyor muyuz?	dolanmıyor musunuz?	dolanmıyorlar mı?
	past	perfective	dolanmadım mı?	dolanmadın mı?	dolanmadı mı?	dolanmadık mı?	dolanmadınız mı?	dolanmadılar mı?
		imperfective	dolanmıyor muydum?	dolanmıyor muydun?	dolanmıyor muydu?	dolanmıyor muyduk?	dolanmıyor muydunuz?	dolanmıyorlar mıydı?
	future		dolanmayacak mıyım?	dolanmayacak mısın?	dolanmayacak mı?	dolanmayacak mıyız?	dolanmayacak mısınız?	dolanmayacaklar mı?
inferential	perfective		dolanmamış mıyım?	dolanmamış mısın?	dolanmamış mı?	dolanmamış mıyız?	dolanmamış mısınız?	dolanmamışlar mı?
	aorist		dolanmaz mıymışım?	dolanmaz mıymışsın?	dolanmaz mıymış?	dolanmaz mıymışız?	dolanmaz mıymışsınız?	dolanmazlar mıymış?
	imperfective		dolanmıyor muymuşum?	dolanmıyor muymuşsun?	dolanmıyor muymuş?	dolanmıyor muymuşuz?	dolanmıyor muymuşsunuz?	dolanmıyorlar mıymış?
conditional	simple		dolanmasam mı?	dolanmasan mı?	dolanmasa mı?	dolanmasak mı?	dolanmasanız mı?	dolanmasalar mı?
	perfective		dolanmasa mıydım?	dolanmasa mıydın?	dolanmasa mıydı?	dolanmasa mıydık?	dolanmasa mıydınız?	dolanmasalar mıydı?
progressive			dolanmamakta mıyım?	dolanmamakta mısın?	dolanmamakta mı?	dolanmamakta mıyız?	dolanmamakta mısınız?	dolanmamaktalar mı?
necessitative			dolanmamalı mıyım?	dolanmamalı mısın?	dolanmamalı mı?	dolanmamalı mıyız?	dolanmamalı mısınız?	dolanmamalılar mı?

Derived terms

• dolandırmak