İngiltere'nin Normanlar tarafından fethi

İngiltere'nin Normanlar tarafından fethi, 28 Eylül 1066 tarihinde İngiltere'nin Normandiya dükü William tarafından işgal edilmesiyle başlar. William 14 Ekim 1066 tarihinde yapılan Hastings Muharebesini kazanınca I. William olarak başa geçer. Yenik İngiltere kralı Harold Godwinson 25 Eylül 1066 tarihindeki Vikinglere karşı Stamford Bridge Muharebesinde zafer kazanmasına rağmen ordusunun oldukça yıpranmış olması muharebede belirleyici olmuştur.

İngiltere'nin Normanlar tarafından fethi

Norman fethinin dönüm noktası olan Hastings Muharebesi Bayeux işlemesinde
Tarih1066-1070
Bölge
Sonuç Norman zaferi
Taraflar
Normanlar Anglosaksonlar
Komutanlar ve liderler
I. William Harold Godwinson (ölü)

Galip gelen William 1071 yılına gelindiğinde İngiltere'nin çoğunda hakimiyetini kurmuş olsa da isyanlar ve direniş 1088 yılına kadar sürmüştür. Norman işgali İngiltere tarihinde çok önemli bir yer alır. Adadaki yerel yönetici sınıflar tamamen silinecek ve yerine Fransızca konuşan yabancı bir monarşi, yeni bir ruhban sınıfı ve aristokrasi gelecektir. İngiltere kültürü ve dili yeni dönemde değişimden derinden etkilenecektir. İngiltere'nin Fransa kökenli yöneticilerin denetimine girmesi, ülkenin kıta Avrupası ile olan bağlarını güçlendirmiş ve İskandinav etkisini azaltmıştır. Fransa üzerinde yüzyıllar boyunca yaşanacak paylaşım savaşı da başlayacaktır. İşgalin Galler, İrlanda ve İskoçya üzerinde de derinden etkisi olmuştur.

Kökenleri

değiştir
 
Normandiya bölgesinde Viking yerleşimi ve nüfus yoğunluğu
 
I. William'ın soy ağacı doğrudan Rollo'ya dayanmaktadır

911 yılında Fransız Karolenj Hanedanı mensubu kral III. Charles Viking lideri Rollo ile yaptığı Saint Clair-sur-Epte Antlaşması uyarınca bugün Normandiya olarak bilinen bölgeye yerleşmelerine izin verir. Antlaşma uyarınca Rollo komutasındaki Vikingler kendilerine verilen topraklar karşılığında sahilleri yeni Viking saldırılarına karşı koruyacaktır. Viking yerleşimi başarılı olacak ve bölgeye Kuzeyliler kelimesinden türetilen Normandiya denmeye başlanacaktır. Artık Normanlar olarak anılan Vikingler kendi dinlerini bırakarak Hristiyanlığı benimsemiş ve bölge kültürünü kabul etmişlerdir. Kendi dillerinden de katarak yerel dili zenginleştirmişler, yerel halkla evlilikler yaparak kaynaşmışlardır.

1002 yılında Normandiya Dükü II. Richard'ın kız kardeşi Emma ile İngiltere kralı Tedariksiz Ethelred evlenir. Uzun yıllar sürgünde olan Edward 1042 yılında tahta çıkar. Bu sayede İngiltere sarayında artan şekilde Norman etkisi hissedilir. Norman asilzadeler, paralı askerler ve din adamları yoğunlukla görülmeye başlar. Edward 1066 yılında öldükten sonra doğrudan tahtın varisi olmadığından taht kavgaları başlayacaktır. Ancak bu görülmedik sayıda talipin tek sebebi Edward'ın çocuksuz olması değildir. Hüküm sürdüğü dönemde Edward bu durumu kendi çıkarına kullanmış ancak kendisinden sonra tahta çıkacak kişi için çözülmemiş birçok sorun bırakmıştır.[1] Tahta en yakın olan kişi en zengin aristokratlardan Wessex Earlü Harold Godwinson'dur. Akil adamlar olarak bilinen Witenagemot heyeti tarafından kral seçilir. Ancak Harold'un iktidarı derhal güçlü iki komşu ülke tarafından sorgulanır. Normandiya Dükü William, kral Edward'ın taht için kendisine söz verdiğini, Harold'un da bu antlaşmaya uyacağına dair yemin ettiğini belirtir. Norveç kralı Harald Hardrada olarak da bilinen III. Harald da tahtta hak iddiasında bulunur. İddiasını Norveç Kralı I. Magnus ile dönemin İngiltere kralı olarak da unvan sahibi olan Danimarka Kralı III. Knud arasındaki anlaşmaya dayandırır, buna göre eğer bu kişilerden herhangi birisi varisi olmadan ölürse diğeri hem İngiltere hem Norveç kralı olacaktır. Bu şekilde hem William hem de Harald İngiltere'yi işgal etmek üzere hazırlıklara başlar.[2]

Norveç İşgali

değiştir

1066 yılı başlarında Harold'un sürgündeki kardeşi Tostig Godwinson güneydoğu İngiltere'yi Flanders'da topladığı donanmayla işgal etmeye çalışır. Ancak Harold'un donanmasının bölgeyi koruduğunu görünce yön değiştirerek kuzeye gidecek, Doğu Anglia ve Lincolnshire kıyılarına yönelir. Ancak buradan da Harold'un kardeşleri tarafından püskürtülünce İskoçya'da karaya çıkarak kuvvetlerini artırmaya çalışır.

Norveç kralı III. Harald Eylül ayı başlarında İngiltere'nin kuzeyini işgal eder.[3] Tostig ise Harald ile güçlerini birleştirerek kralın emrine girer. 20 Eylül günü Edwin ve Morcar kardeşler komutasındaki İngiliz Ordusunu Fulford Muharebesinde yenerek York şehrini işgal eder.

Harold ise bütün bir yaz boyunca Fransa'dan gelmesi beklenen William'ın donanmasına karşı ordusuyla sahilde beklemektedir. Ancak ordusunu oluşturanların çoğu hasat yapmak zorunda olan köylü milislerden oluşmaktadır. Bu durum karşısında Harold ordusunu 8 Eylül günü terhis eder. Ancak kuzeydeki Norveç işgalini öğrenince derhal kuzeye doğru yola çıkar ve dağıttığı birliklerini toplamaya koyulur. Dönemi için olağanüstü bir hızla ilerleyen İngiliz Ordusu Vikingleri hazırlıksız yakalar. 25 Eylül 1066 tarihindeki Stamford Bridge Muharebesinde büyük zayiat vermesine rağmen Vikingleri yener. Muharebede Norveç kralı Harald'ın yanı sıra Tostig de öldürülür.[4] İngilizler zafer kazansa da orduları ağır bir darbe almış, güçten düşmüştür. Bu sırada güneyden işgal girişimini başlatan William'ı karşılayabilmek için önlerinde hala uzun bir yol vardır.

Norman İşgali

değiştir
 
Muharebenin olduğu yere Battle Abbey adında bir manastır inşa edilmiştir. Günümüzde hala ayakta olan manastır kanlı fetihlerinin kefareti olarak Normanlara Papa II. Alexander tarafından zorla yaptırılmıştır. Dayatmaya William tarafından verilen olumlu yanıtın ardından yeni hükümdar Papa tarafından tanınmıştır

İngiltere'de bu gelişmeler yaşanırken William sadece Normandiya'dan değil bütün Fransa'dan güçlü bir ordu oluşturmaktaydı. Brittany ve Flanders'den önemli destek alır. Toplanan birlikler Saint-Valery-sur-Somme'de toplanır. Ordu 12 Ağustos günü denize açılmaya hazırdır. Ancak çıkartma belirsiz bir sebepten dolayı ertelenir. Ertelemenin ya olumsuz hava koşullarından ya da güçlü İngiliz donanmasının bölgedeki varlığından dolayı olduğu değerlendirilmektedir. William'ın ordusu Harold'un Vikinglere karşı zaferinden birkaç gün sonra denize açılır. 28 Eylül 1066 günü Sussex'deki Pevensey'de karaya çıkarlar. Derhal Hastings'de ahşap bir kale inşa eder, çevre köyleri yağmalarlar.

William'ın karaya çıktığını haber alan Harold, daha henüz çok kanlı bir muharebeden çıkmış olmasına rağmen hızla güneye ilerler. Zayiat gören ordusunu güçlendirebilmek için Londra'da duraklayarak asker sayısını artıran Harold güneye ilerleyerek William'ın karşısına çıkar. 14 Ekim 1066 günü Hastings Muharebesi gerçekleşir. Muharebe meydanında hakim bir konumdaki Senlac Tepesini tutan İngilizler oluşturdukları kalkan duvarıyla Norman saldırılarını saatlerce başarıyla püskürtürler. Ancak geri çekilen Norman süvarilerini takip etmeye kalkan İngiliz piyadelerinin kolaylıkla öldürülmesiyle zayıflayan hat geceye doğru çökecek, Harold kardeşleri ile birlikte öldürülecektir.

William zaferden sonra hayatta kalan İngiliz liderlerin bağlılıklarını bildirmelerini bekler ancak Witenagemot adı verilen akil heyeti tarafından genç yaştaki Edgar Atheling kral ilan edilir. William bunun üzerine Londra üzerine yürüyüşe başlar. Üzerine gönderilen bir İngiliz Ordusunu Southwark'ta mağlup eder. Şehre Londra Köprüsü yönünden saldıramayan William daha uzun yolu tercih eder. Thames Nehri boyunca ilerleyerek Berkshire'daki Wallingford'da karşı kıyıya çıkarken yerel liderlerin bağlılıklarını bildirmeleriyle karşılaşır. Londra'ya kuzeybatı yönünden yaklaşırken yine ufak çaplı direnişle karşılaşır. Ancak kayda değer bir direniş örgütleyemeyen İngilizler Edgar'ı desteklemekten vazgeçerek Hertfordshire Berkhamsted'deki William'a teslim olurlar. 25 Aralık 1066 günü Westminster Abbey'de tacını giyen William İngiltere kralı ilan edilir.

Direniş

değiştir
 
Dover Kalesi
 
William tarafından inşa ettirilen York Kalesi bugün hala ayaktadır

Önde gelen İngilizlerin boyun eğmesine rağmen Norman egemenliğine karşı direniş yıllarca sürer. 1067 yılında Kentli isyancılar Dover Kalesine saldırsalar da başarısız olurlar. Aynı yıl içinde Shropshirelı toprak sahibi Eadric Silvaticus Gallerden aldığı destekle Mercia'nın batısında ayaklanır, Hereford'da üslenen Normanlarla savaşır. 1068 yılında William isyancıların eline düşen Exeter'i kuşatır. Oldukça büyük kayıp verdiği muhasaranın ardından kenti antlaşmayla teslim alır. Mercia'da ayaklanma sürerken henüz Norman işgaline uğramamış olan Northumbria'da isyan başlatılır. William üzerine yürüdükçe çözülen ayaklanmalar bastırıldıktan sonra Normanlar güney bölgesinde kale inşa edip askerî garnizonlar oluşturur. Mercia'daki ayaklanma bastırılınca Edgar Atheling'in de aralarında olduğu bazı liderler İskoçya'ya kaçar. Harold'un sağ kalan oğulları ise İrlanda'dan Somerset, Devon ve Cornwall sahillerine saldırılar düzenler.

1069 yılında göreve yeni atanan Norman Robert de Comines ve beraberindeki kalabalık bir birlik Durham'da pusuya düşürülerek öldürülür. Northumbria ayaklanmasına İskoçya'dan da katılım olur. York komutanı Robert fitzRichard ayaklanma sırasında öldürülecek ve York kalesi kuşatılacaktır. Durumu haber alan William derhal bölgeye gelir ve isyancı orduyu York önlerinde yener. Kaçan isyancıları şehrin içine dek kovalayan William isyancılara yardım ettiklerini düşündüğü sivilleri de kılıçtan geçirir. York'a ikinci bir kale inşa ettiren William bölgedeki Norman garnizonunu güçlendirdikten sonra güneye döner.

1069 yılı yaz aylarının sonuna doğru Danimarka kralı II. Svend tarafından yollanan donanma İngiltere sahillere varınca yeni bir isyan dalgası başlar. Güney bölgesindeki seferleri başarısız olan Danimarkalılar Northumbria'daki ayaklanmaya destek verirler. Danmarka ve İngiliz ortak seferi York'taki Norman garnizonunu yenerek bölgede denetimi ele alırlar. Ancak benzer bir saldırı Lincolnshire'daki Norman garnizonu tarafından püskürtülür.

Mercia'da yeniden alevlenen ayaklanma Eadric tarafından yeniden başlatılınca isyancı birlikler Shrewsbury Kalesine saldırır. Exeter de saldırılardan nasibini alsa da Normanlar isyancıları püskürtür. Norman egemenliğindeki Montacute Kalesi de alınamaz. Bölgeye Londra, Winchester ve Salisbury'den toplanan Normanlarla gelen Geoffrey Coutances denetimi sağlayacaktır.

Öte yandan William Lincolnshire'da demirlemiş olan Danimarka donanmasına saldırarak kuzeye çekilmelerini sağlar. Batıya dönerek Mercia'daki ayaklanmayı bastırır. Yeniden Danimarka birliklerinin üzerine yürüyen William York'u geri alır. Bundan sonra Danimarka birliklerinin adayı baharda terk etmesi için para vererek tehlikeyi savuşturur. 1069-1070 kışında ise Kuzey Seferi olarak bilinen askerî harekâtta yakıp yıkma taktiğini kullanacak ve tarihçiler tarafından eleştirilecektir.[5]

1070 yılı bahar aylarında Mercia'daki tüm ayaklanmaları bastırmış olarak güneye inen William bu kez yine II. Svend ile başa çıkmak zorunda kalır. Yapılan antlaşmayı tanımadığını açıklayan II. Svend Danimarka donanmasının bizzat başında olduğu halde Ely Adası ve Fenland çevresindeki ayaklanmaya destek vermeye gelir. Ancak II. Svend kendisine yapılan ilave Danegeld ödemesiyle bölgeden ayrılmaya razı olur.

Danimarka desteğinin çekilmesinden sonra Fenland ayaklanması bataklık bölgenin sağladığı koruma sonucu uzun süre devam etse de direniş yalnız kalacaktır. Çok sayıda başarısız denemenin ardından bölgeye ulaşabilmek için dubalar inşa eden Normanlar isyana son verecek ve ayaklanmalar dönemi bitecektir.

Bu dönemde yaşanan kanlı olaylar dönemin Papalığı tarafından endişeyle izlenmiştir. Bayeux işlemesi gibi tarih yazımlarında William önderliğindeki Normanların kendilerini haklı gösterme çabalarının arka planında bu kaygı bulunmaktadır.

 
İngiltere'nin fethinden yaklaşık 80 yıl sonra II. Henry dönemimde Angevinler Hanedanı toprakları

Normanlar İngiltere'yi fethettikten sonra yönetmeyle ilgili önemli sorunlar yaşarlar. Burada esas sorun Normanların sayısal olarak yerel İngiliz nüfusa oranla çok az olmalarıdır. Tarihçiler Norman yerleşimcilerin sayılarını 8.000 seviyesinde verse de Fransa'nın Normandiya dışı bölgelerinden de adaya yerleşenler olduğu bilinmektedir. Normanlar bu sayısal sıkıntıyı bazı yönetimsel yöntemlerle aşmaya çalışmışlardır.

William önceki fatihlerin aksine beraberindeki asillere[6] hizmetlerinden dolayı toprak vererek yerleşmelerini sağlar. Buna rağmen tüm topraklar üzerinde tasarruf yetkisi William'da kalmış, bu sayede hizmetinden memnun olmadığı kişileri topraklarını alarak cezalandırabilmişti. William öncelikle Harold komutasında savaşan bütün lordların topraklarına el koymuş, bu topraklar Norman asilleri arasında paylaştırılmıştır. Bu el koymalar yerel çaplı ayaklanmalara yol açsa da uygulamaya devam edilmiştir. Normanlar ayaklanmalara karşı güvence sağlamak ve yeni fethedilen bölgede denetimi sağlamak için görülmemiş yoğunlukta kale inşa etmişlerdir. Bu kaleler özellikle hisar ve avlu[7] şeklindedir.[8]

Yerel direnişin sona erdiği dönemde bile Normanlar ülke topraklarındaki hakimiyetlerini artırmanın yollarını arıyorlardı. Bu kapsamda eğer halen topraklarının başındaki bir İngiliz derebeyi varis bırakmadan ölürse derhal topraklarının Norman asillere verilmesi için gerekli işlemler yapılıyor, hatta baronların dul eşleri zorla Norman asillerle evlendiriliyordu.

William ve Normanların bir başarısı da zamanlarının çoğunu 1071-1204 arasında kontrolleri altında tuttukları Normandiya topraklarında geçirmelerine rağmen İngiltere'yi yönetebilmiş olmalarıdır. Daha karışık bir durumda olan Normandiya topraklarında bulunma zorunluluğu nedeniyle William kurduğu kurumsal yapıyla İngiltere'yi uzaktan yönetebilmiştir.

Ayrıca Norman asillerini de kendisine ve birbirlerine bağlı tutmaya da önem veren William yerel baronların azınlıktaki Normanları devirmesinin önüne geçmiş olur. Genelde Norman asilleri hem Fransa hem de İngiltere'de toprak sahibi oldukları için William'ın siyasetini harfiyen takip etmek durumundaydılar.

Sonuçları

değiştir

Yeni asiller

değiştir

İngiltere'nin Normanlar tarafından fethinin doğrudan bir sonucu da tüm eski İngiliz aristokrasisinin neredeyse tamamının ortadan kalkmasıdır. Aynı zamanda İngiltere'deki Katolik Kilisesi üzerindeki denetim Normanlara geçmiştir. William sistematik bir şekilde İngiliz toprak sahiplerinin ellerinden topraklarını alıp Norman asillerine verecektir. Bu kapsamda hazırlanan Kıyamet Kitabı önemli tarihî bir belge niteliğindedir.[9] Buna göre 1086 yılı itibarıyla İngiliz topraklarının sadece %5'i İngiliz derebeylerinin elinde kalmıştır.[10] İngiliz asiller zamanla yönetici konumlarının yanı sıra Kilise bünyesindeki mevkilerini de Normanlara kaybedecektir. 1096 yılına gelindiğinde Kilise bünyesinde hiçbir İngiliz kökenli piskopos kalmamıştır.

Fetihin ardından çok sayıda Anglo-Sakson ülkeyi terk etmeye çalışır. Çoğu İskoçya, İrlanda ve İskandinavya'ya kaçacaktır. Devrik kral Harold Godwinson'un ailesi İrlanda ve Danimarka'ya kaçtıktan sonra başarısız işgal girişimlerinde bulunacaklardır. Göç için tercih edilen bir ülke de Bizans toprakları olur. Paralı askerlere dayanan Bizans Ordusundaki Vareg Muhafızları bünyesine bu dönemde çok sayıda İngiliz savaşçı alır. Bizans hakimiyetindeki sınır bölgelerine yerleşen İngilizler özellikle Karadeniz sahil bölgesinde Yeni Londra veya Yeni York adlı yerleşimler kurmuştur.

Yönetim şekli

değiştir

Normanların işgalinden önce Anglo-Sakson İngiltere, Normandiya'daki yönetim tarzından daha ileri seviyededir. Tüm İngiltere Shire adı verilen yönetim bölümlerini ayrılmıştır. Kraliyet sarayı hükûmet merkeziydi ve kraliyet mahkemeleri vatandaşların haklarını arayabilecekleri kurumlardı. Shire adlı yönetim bölümleri görece otonomdu ve diğer shirelarla koordineli değildir. İngiltere'deki hükûmet döneme göre oldukça yoğun bir şekilde yazılı evrak üzerinden devlet işlerini hallederek aynı dönemdeki diğer devletlerden farklılaşmaktadır.

Norman işgali öncesi İngiltere Orta Çağdaki çeşitli hükûmetlerin aksine yerleşik bir merkeze sahipti. Winchester gibi hazinenin daimi olarak bulunduğu bir merkeze sahip olan İngiltere, bu sayede yerleşik bir bürokrasi ve hükûmet kurulabilmesi için olanaklara sahip olur. İngiltere'deki krallığın kurumsal olabilmesinin arkasındaki en önemli sebep ise gelişkin bir vergi sisteminin olması ve basılı para ekonomisinin güçlü olmasıdır.

Normanlar işgalin ardından böyle gelişkin bir yönetim sistemi devralmışlardır. Ana yapıyı bozmasalar da yönetim kademelerinde değişiklikler yapılmıştır. William'ın hükümdarlığının sonuna doğru önemli mevkilerin çoğu artık Normanların elindedir. Belgelerdeki resmî dil İngilizceden Latine çevrilmiştir. Yeni çıkartılan yasalarla shire yapısı merkezileştirilmiş, orman yasasıyla İngiltere'nin çoğu krala ait özel orman statüsü kazanmıştır.

Yapılan Kıyamet Kitabı çalışması merkezi olarak ele geçirilen toprakların Normanlara dağıtılmasını ve ayrıntılı vergilendirmede kolaylık sağlamıştır.

Norman fethinin belki de en bariz göstergesi özellikle yönetici sınıflar arasında Eski İngilizcenin yerine Anglo-Norman dilinin almasıydı.[11] Ayrıca İngiliz isimlerinin yerini Fransız isimleri almaya başlar. Değişim önce erkek çocuk adlarında gözlenir; William, Robert ve Richard gibi isimlerin kullanım yoğunluğu artar. Kız çocuk isimleri daha yavaş değişir. Yer ve bölge isimlerinde ise büyük bir değişim yaşanmaz.

Bu sürecin sonunda İngilizce artık dönüşüme uğramış bir dil haline gelmiştir. Özellikle asiller arasında konuşulan Fransızca yüzünden İngilizcedeki bazı kelimeler kaybolacak ve yerlerini Fransızca kelimelere bırakacaktır. Sonuçta İngilizce köken etrafında Fransızca kelimelerle örülen dönüşüme uğramış bir dil ortaya çıkar.

Toplumsal yapı

değiştir

Fethin toplumsal yapının alt katmanlarında bulunanlara etkisine dair elde çok miktarda veri bulunmamaktadır. Belli başlı değişikilk köleliğin kaldırılmasıdır. Kölelik 12.yüzyılın ortalarına doğru İngiltere'de ortadan kalkmıştır. 1086 tarihli Kıyamet Kitabında 28 bin kişi köle olarak listelenir. Köleliğin ortadan kalkmasındaki etkenler arasında köleliğin Kilise tarafından eleştirilmesi ve tamamen sahibine bağımlı olan köle maliyetinin toprağa bağlı köylü serflere göre daha pahalı olmasıdır. Buna rağmen yasalarda köle sahibi olmak yasaklanmamıştır, I. Henry döneminde köle sahipliğinden bahsedilmektedir.

Anglo-Sakson toplumunda bağımsız olan köylüler, Norman toplumunda bu özelliklerin kaybederek toprağa bağlı serf haline gelecektir. Ayrıca kırsal bölgelerde İngiltere'ye göç ederek gelen Normanların başını çektiği yeni kurulan yerleşim yeri merkezleri önceki dağınık yerleşim şeklini merkezileştirecek bir etkiye sahip olmuştur.

Geleneği

değiştir

İngiltere'nin Normanlar tarafından fethi üzerinde tartışmalar henüz işgalin gerçekleştiği dönemde başlayacaktır. İşgalin haklı veya haksız olduğuna dair eleştiriler günümüzde yerini işgalin etkilerinin derinliğinin araştırılmasına bırakmıştır. Richard Southern gibi tarihçiler işgali İngiltere tarihinde bir dönüm noktası olarak değerlendirir. Buna göre İngiltere'nin 1066 sürecinde görülmemiş bir hızda değişim geçirdiğini savunur. Öte yandan George Osborne Sayles gibi tarihçiler de Anglo-Sakson İngiltere'nin zaten feodal bir topluma doğru dönüşmeye başladığından hareketle değişimin radikal olmadığını savunurlar. Ancak toplumsal değişimin ölçüsü eğer yönetici sınıfların tamamen ortadan kalkması ve edebiyat dilinin büyük oranda değişmesi olarak algılanırsa değişimin büyüklüğü görülecektir. Ayrıca Norman işgaline dair farklı milliyetçi yorumlar da yapılmakta, fetih harekâtı ve izleyen dönem hem gerçek İngilizlerin mağdur olduğu[12] hem de Anglo-Sakson boyunduruğundan kurtarıldığı bir dönem olarak tanımlanabilmektedir.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Andrew Bridgeford, 1066 The Hidden History in the Bayeux Tapestry, Walker & Company New York, 2006 ISBN 978-0-802-71940-9 sayfa 76 "As far as may now be judged (though there is no hint of this in the tapestry) the king seems to have been using his childlessness as a diplomatic tool. In the course of his life, Edward dangled the prospect of succession in front of far too many people - the King of Denmark, the Duke of Normandy, Edward the exile and his son Edgar, and at the last moment Harold himself. This, of course, kept various would-be warriors friendly while he lived, but it was storing up immeasurable problems for the future. Duke William, for one, had indicated that he was deadly serious."
  2. ^ Tahtta hak iddia eden başkaları da vardır: Edward'ın büyük yeğeni Edgar Etheling tahtta doğrudan kan bağından dolayı hak iddiasında bulunsa da talebi Witenagemot tarafından reddedilmiştir. Hastings yenilgisinden sonra İngiliz baronları onun etrafından bir direniş örmeye çalışsa da William Londra üzerine yürüyünce kendi elleriyle genç kral adayını teslim edeceklerdir. Diğer bir hak iddiasında bulunan ise III.Knud'un yeğeni Danimarka kralı II. Svend 1069 yılına kadar tahtta hak iddia etmemiştir. 1069 yılında adaya çıkartma yaparak York'u ele geçirse de I. William tarafından verilen parayı (Bakınız Danegeld) kabul ederek geri çekilecektir.
  3. ^ 300 gemiden oluşan donanmada 15 bin asker olduğu iddia edilir
  4. ^ Toplamda işgal harekâtına katılan 300 gemiden 24 tanesini dönebildiği rivayet edilir
  5. ^ Genelde tarafsızlığı ile beğeni toplayan tarihçi Orderic Vitalis (1075-1142) The Ecclesiastical history of England and Normandy adlı eserinde Kuzey Seferinde binlerce sivilin öldürülmesinden doğrudan William'ı sorumlu tutacak ve yaptıklarından dolayı Tanrı tarafından cezalandırılacağını yazacaktır
  6. ^ Bakınız I. William'ın silah arkadaşları
  7. ^ İngilizce: Motte and bailey
  8. ^ Bugün bile çoğu ayakta olan bu kale silsilesinin İngiliz kır manzarasını değiştirdiği ve hala Norman işgalini hatırlattığı söylenir
  9. ^ Toprak sahiplerinin isimlerinin yazılı olduğu bu belge bir kez hazırlandıktan sonra geri dönüşü ve itiraz hakkı olmadığından Kıyamet Gününe ithafen bu şekilde adlandırılmıştır
  10. ^ Topraksız köylüler için durum sadece efendilerinin değişmesi anlamına gelmektedir
  11. ^ Eski Fransızcanın kuzey bölgesi lehçelerinden birisidir
  12. ^ İngiliz İç Savaşı sırasında ortaya çıkan radikal Diggerlar adlı siyasi hareket 17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan ağır feodalizm koşullarından Norman işgalini sorumlu tutmuştur. Bu dönem eserlerinde değinilen Norman boyunduruğu teorisi daha sonraki dönemlere de etki etmiştir.

Ayrıca bakınız

değiştir

Dış bağlantılar

değiştir


  NODES
dada 1
dada 1
Done 1
eth 15
kontrolle 1
see 1
Story 2