Henry Morton Stanley

Britanya kökenli Amerikalı gazeteci ve kâşif

Henry Morton Stanley (d. 1841 - ö. 1904) Afrika'da keşif yapan ve David Livingstone'u aramakla görevlendirilmiş Galler kökenli Amerikalı gazeteci ve kâşif.

Sir Henry Morton Stanley
Gazeteci ve kaşif
DoğumJohn Rowlands
28 Ocak 1841(1841-01-28)
Denbigh, Galler
Ölüm10 Mayıs 1904 (63 yaşında)
Londra
İmza
 
Livingtone ile Stanley'in karşılaşması

1841'de Galler'de doğan Stanley'in asıl adı John Rowlands idi.Mutsuz bir çocukluk geçirdi. Çocukluğunda, yetimhanede kaldı. Eline geçen ilk fırsatta kaçtı ve Kuzey Afrika'ya giden bir gemiye kamarot olarak girdi. Orada, 19 yaşındayken New Orleanslı bir pamuk tüccarı tarafından evlat edinildi. Manevi babasına o kadar minnettarlık duydu ki; İngiliz vatandaşlığından, Amerikan vatandaşlığına geçti ve manevi babasının adını (Henry Morton Stanley) adını aldı.

Genç Stanley, yeni yurdunda serüvenci bir yaşam sürdü. 1861-65 yılları arasında süregeln Amerikan İç Savaşında önce bir tarafta, sonra diğer tarafta savaştı. Daha sonra da, donanmada görev yaptı. Sonunda, gazeteciliğe yöneldi ve "New York Herald"da yurtdışı muhabirliği görevini aldı. İlk görevi; Afrika'da bulunan ve kendisinden uzun süre haber alınamayan David Livingstone'i bulmak ve bilgi almak oldu. Bunun için Afrika'ya gitti.

Livingstone'u ararken

değiştir

Stanley, 1871 yılında Zanzibar'a vardığında zaman kaybetmeden 192 taşıyıcı ile en iyi erzaklardan oluşan en pahalı seferlerinden birini hazırlamaya koyuldu. Yorucu yolculuk esnasında Stanley, sıtma hastalığına yakalandı. Hastalık yüzünden iki yardımcısı öldü. Daha sonra ise, yerliler ile çatışmaya girdiler ve ekip büyük zarar gördü. 10 Kasım 1871'de Ujiji'ye ulaştı. Stanley, heyecanlı bir kalabalığın eşliğinde köyün içinden geçtikten sonra hasta ve zayıf düşmüş olan Livingstone'u buldu. Bu duruma çok şaşırmış ama sevinmişti. Livingstone, Stanley'in getirdiği yiyecekler ve ilaçlar sayesinde eski gücüne kavuştu. Birlikte Ujiji Denizi'ne doğru yolculuğa çıktılar. Gölün, kuzey kıyılarını keşfettiler. Burada üç hafta geçirdiler. Tabora'ya vardıklarında ayrıldılar ve Stanley, Zanzibar'a döndü.

Afrika'ya ikinci yolculuk

değiştir

Stanley, İngiltere'ye döndü. Ancak, Livingstone'a hala erzaklar, ilaçlar ve gerekli araçlar gönderiyordu. Sonunda, Livingstone'un öldüğünü öğrenince çok üzüldü. Ne zamandır Afrika'ya ikinci bir yolculuk yapmak istemesi, kaldığı yerden devam etmek için ikinci yolculuğunu yaptı. 1874'te Ujiji Denizi'nin tamamını haritalamak ve John Hanning Speke'nin yeterince kanıtlayamadığı Nil Nehrinin kaynağını kesinleştirmek üzere büyük bir yolculuğun daha başını çekti. Ekip, nehirlerdeyken vahşi yerlilerin ve Su aygırlarının saldırısına uğradı. Burada birçok adamını kaybetti ama yolculuğunda hız kesmedi. Nihayet Nyanza Gölünün, Nil Nehrinin kaynağı olduğunu ispatladı. Böylece, Speke'in tahmini doğru çıkmıştı.

Kafile, 1876 yılının Ekim ayında Ujiji Denizi'nden ayrıldı. Stanley, bu sefer de Lualaba Nehri boyunca yol almak istiyordu. Yolda savaşçıların saldırısına uğradılar ve tropikal ağaçların arasından yamyamların yaşadığı karanlık, geçit vermez yağmur ormanlarından geçtiler. Bir keresinde, iki yanına da 186 insan kafatasının dizilmiş olduğu bir yoldan geçmek zorunda kaldılar. Lualaba Nehri, Kongo Nehrine döküldüğünden, kafile bu nehirde yol almaya devam etti. Nihayetinde Atlas Okyanusu kıyısındaki Boma'ya vardı. Böylece, Afrikanın keşfedilememiş son nehri de keşfedilmişti. Kafilenin başlangıçtaki mevcut 356 üyesinden geriye yalnızca 114 kişi kalmıştı. Ötekiler ya ölmüş ya da kafileyi terketmişti. Stanley'in üç yakın arkadaşı da yolda ölmüştü.

H. M. Stanley bu seyahatinde, günümüzde Uganda içindeki topraklarda hüküm süren Buganda Krallığı'nın başkenti Lubaga'yı ziyareti esnasında (1875), bir süre önce İslamiyeti kabul edip krallığın resmî dini ilan etmiş olan I. Mutasa'yı etkileyerek, İslamiyet aleyhinde yaptığı propaganda neticesinde Mutasa'nın İslamiyeti terk etmesine sebep olmuştur. Bu olaydan sonra I. Mutasa yetmiş kadar müslümanı diri diri yaktırmıştır. 1877'de İngiliz Protestan misyonerleri bir süre sonra da Fransız katolik Beyaz Babalar misyoner grupları Büyük Göller Bölgesi'nde faaliyete başlarlar. Birkaç sene sonra I. Mutasa'nın ölümü üzerine misyonerler yerine on sekiz yaşındaki oğlu Muvanga'yı kral ilan etmişlerdir (1884). Böylece İslamiyet'in bölgede etkili olması engellenmiştir. Şüphesiz bunda H. M. Stanley'in de etkisi olmuştur. Misyonerler sadece halkı Hristiyanlaştırmakla kalmayıp, yeni Kral Muvanga'ya imzalattıkları himaye anlaşması ile bölgeyi sömürgeleştirdiler.[1]

II. Léopold İçin yaptığı çalışmalar

değiştir

1878'de II. Leopold H. M. Stanley'i Kongo'nun haritasını çıkarmak ve burayı ticarete açmak üzere istihdam etti. II. Leopold'un Stanley'e bahsettiği amaçları arasında bölgeye medeniyetin götürülmesi ve Hrisityanlığın tanıtılması da yer alıyordu. H. M. Stanley Ocak 1879'da başladığı yolculuğunun ilk durağı olarak 14 Ağustos 1879'da Vivi'ye geldi. Vivi'den nehre ulaşan bir yol inşa etti, bunun üzerinde ticaret merkezleri kurdu. 1881 yılının ortalarında günümüzde Malebo Pool adı verilen gölete ulaştı, Kral Ngaliema ile nehrin güney yakasındaki topraklar için bir anlaşma yaptı. Daha önce bahsedildiği üzere, aynı dönemde Fransa adına hareket eden de Brazza daha çabuk davranarak nehrin kuzey yakasını, yaptığı bir anlaşma ile adeta ele geçirmişti. Vivi yolu 1881 yılının sonunda tamamlanmış ve H. M. Stanley bir süre Avrupa'ya dönmüştür. 1882 senesi sonunda yeniden Kongo Nehri'nden Kisangani'ye doğru yelken açmış, yolculuk sırasında II. Leopold adına bölgedeki kabile reisleriyle 250'den fazla anlaşma imzalamıştır.

H.M. Stanley'in Orta Afrika'daki kabile reisleriyle gerçekleştirdiği anlaşmalar II. Leopold'un Kongo Irmağı havzasının büyük bir kısmını kontrol altına almasına ve burada kendi kontrolünde bir devlet kurmasına temel teşkil etmiştir.[1]

Son keşif

değiştir

1887'de Stanley bir kez daha Afrika'ya giderek kıta üzerindeki son yolculuğunu yaptı. Güney Sudan'a, dış dünya ile ilişkisi kesilmiş olan "Emin Paşa" adlı bir Alman kaşifi kurtarmaya gitti. 700 adamdan oluşan kafilesiyle dünyanın en sık vahşi ormanlarını aşmak zorunda kaldı. Bu, Afrika'da yapılmış başlıca keşiflerinin sonuncusuydu. Afrika kıtası, artık gizemli olmaktan çıkmış, Avrupalı güçlerce sömürgelere ayrılmaya başlamıştı. 20. yüzyılın başında, tüm Afrika işgal edilecek ve bu işgaller 70 yıldan uzun sürecekti.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b ÜNVER, Metin; SÖMÜRGECİLİK TARİHİ, İstanbul Üniversitesi AUZEF Ders Notları


  NODES
mac 1
os 1