Meslekî eğitim (Meslekî eğitim ve öğretim ya da Meslekî ve Teknik eğitim), bireye iş hayatında belirli bir meslekle ilgili bilgi, beceri ve iş alışkanlıkları kazandıran[1] iş dünyasına entegrasyonunu ve kişiliğini geliştirmeyi mümkün kılan eğitim[2]

Ülkelere göre mesleki eğitim

değiştir

Tüm kıta Avrupası'nda olduğu gibi Almanya'da da meslek eğitimi yüzyıllar boyu lonca teşkilatı içinde usta-çırak ilişkisi çerçevesinde gerçekleştirilmiş; fabrika üretiminin yaygınlaşmasından sonra çıraklık eğitimi krize girmiş ve yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında çıkarılan yönetmelik ve tüzüklerle Almanya'da çırakların bir öğretim kurumuna devam etmeleri, okula devam zorunluluğuna paralel olarak düzenlenmişti. Böylece Almanya'da meslek eğitiminde; uygulamanın işletmelerde, teorik eğitimin okullarda birbirine paralel yürümesini esas alan "ikili sistem"in temeli atılmıştır. Günümüzde Almanya'da mesleki eğitim, ikili sistemin temel ilkelerini ve ruhunu koruyan 1969 tarihli Çıraklık Kanunu (Berufsbildungsgesetz) ile düzenlenmektedir.[3]

Günümüzde Almanya'da zorunlu eğitim, 18 yaşın tamamlanmasıyla sona erer.[3] Ortaöğretimin ilk devresindeki bir okulu tamamlayan ve lise üst devreye devam etmeyen öğrenciler, zorunlu eğitimlerinin kalan kısmını ortaöğretim II. devrede yer alan mesleki eğitim okullarından birinde tamamlamak zorundadır.

Mesleki eğitim okullarındaki eğitim, işletmelerde uygulamalı eğitimi de içeren "ikili sistem içinde yapılır. İşletmelerdeki uygulamalı eğitim yetkisi Federal hükûmete aittir ve bunun esasları Mesleki Eğitim Yasası ile belirlenmiştir. Uygulamalardan ise eyaletler sorumludur. İkili sistemde öğrenciler aynı zamanda işçidir; asgari ücretin altında da olsa belli bir ücret alırlar ve bir iş sözleşmesinin sağladığı yasal avantajlardan yararlanırlar.[4] Eğitim, 375 meslek alanında ve ulusal müfredata dayalı bir programla yürütülür. Gençler, haftanın 1-2 gününü okulda, diğer günlerini işyerinde geçirirler.

Bazı mesleklerde ise okuldaki eğitim ile işyerindeki eğitimle aynı zamanda değil, art arda gerçekleşir.[4] İşverenin genci istihdam etme zorunluluğu olmamasına rağmen mezun olanların dörtte üçü eğitim gördükleri işyerinde istihdam olanağı bulmaktadır.[4] Sistemin maliyeti işverenler, yerel hükûmetler ve çıraklar tarafından karşılanır.

Japonya'da ilk mesleki eğitim yasası 1849 yılında çıkmış; 6 yıllık temel okullardan sonra devam edilen orta okullarda 1899 yılından itibaren tarım, balıkçılık, ormancılık, endüstri alanlarında meslekî eğitime başlanmıştır.[5] Ülkede gençlerin çok küçük bir bölümü ortaokul eğitiminden sonra çalışma hayatına veya orta öğrenim düzeyindeki meslek eğitim kurumlarına devam eder; 9 yıllık zorunlu eğitimi tamamlayanların çok büyük oranı genel liseye devam eder.

Okuldan ayrılan gençleri işe yerleştirme sorumluluğunun, 1960'larda Çalışma Bakanlığı'nın kamu istihdam servislerinden alınıp liselere verilmesi ile okul-işveren ilişkileri (Jissei-kankei) adı verilen bir sistem kurulmuştur. "Yarı-formal sözleşmeler" ya da "zımnî sözleşmeler" olarak da çevrilen bu sistemde işverenler, okulla yapılan işbirliği sonucunda eğitimlerinin son yılında kendilerine yönlendirilen gençlere bir kariyer fırsatı sunar.[4] Japon modelinde işverenlerin meslekî eğitimdeki rolü büyüktür, devlet yardımcı rol oynar.

Endüstrinin hızla gelişmesi sonucu 1960'larda Japonya'da teknik uzmanlar yetiştirmek üzere 5 yıllık teknoloji kolejleri (kōtō-senmon-gakkō, genellikle kısaca kōsen (高専 denir) açılmıştır. Teknoloji kolejleri, ortaokul mezunlarının alındığı ve 3 yıllık lise öğrenimin de kapsayan meslek yüksek okullarıdır. Makine mühendisliği ile ilgili, elektronik/elektronik, bilişim, kimya, inşaat ile ilgili bölümleri vardır. Mezunları ön-lisans derecesi alır ve üniversiteye başvurma hakları mevcuttur. 1991'deki bir düzenleme ile lise seviyesi üzerine 2 yıllık ileri dersler sunan meslek yüksek okulları da açılmıştır.[6]

Türkiye

değiştir

Türkiye'de mesleki eğitimin bir sistem içinde başlamasının 13. yüzyılda Ahilik örgütünün yaygınlaşması ile gerçekleştiği kabul edilir. Ahilik teşkilatında mesleki eğitim on yaşında ve altında bireyler için işyerinde yamaklıkla başlamakta, iki yıl sonra çıraklığa, genelde 1001 gün olan çıraklıktan sonra kalfalığa ve 3 yıl süren kalfalık döneminden sonra sınav niteliğinde bir törenle ustalığa terfi edilmekteydi.[7] Ahilik teşkilatı İstanbul'un fethinden sonra zaman içinde gayrimüslim halkın da katılabildiği bir esnaf örgütü olan lonca teşkilatına dönüştü ve mesleki eğitim, 1860 yılına kadar loncalar eliyle gerçekleştirildi. 1860 yılından sonra mesleki eğitim, örgün eğitim kurumlarıyla birlikte yürüdü. 1912 yılında lonca teşkilatına son verildi.

Türkiye'de ahi birlikleri ve lonca devirlerinden sonra mesleki eğitim faaliyetlerin neredeyse tamamı, devlet tarafından gerçekleştirildi. Osmanlı Devleti'nin Tanzimat döneminde Mithat Paşa'nın valilik yaptığı yerlerde Avrupa'daki mesleki eğitime benzer tarzda çalışmalar yapıldı. Cumhuriyet'in ilanına kadar mesleki eğitim, devletin resmi eğitim politikası içinde yer almıyordu.[8] Cumhuriyet döneminde ise mesleki eğitim okula dayalı bir hal aldı; bu alandaki eğitim faaliyetlerinin neredeyse tamamı, bizzat devlet eliyle gerçekleşti.

Cumhuriyetin ilk yıllarında kamu kaynakları ile sanayi oluşturulmuş ve çırak gereksinimi artmıştı. 1927 yılında eğitim kuramcısı John Dewey'in raporu doğrultusunda Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü oluşturuldu. Mesleki eğitim, Erkek Sanat Okulları, Kız Sanat Okulları, Ticaret Okulları tarafından sürdürüldü.[1] 1940-1950 dönemi, mesleki eğitimin en fazla geliştiği dönem oldu. 1980'lere kadar devlet ihtiyaç duyduğu ara elemanları kendi okullarında yetiştirirken 1980'lerde sanayinin özelleşmesi ile birlikte özel sektörün gereksinim duyduğu ara elemanı yetiştirme zorunluluğu ortaya çıktı; mesleki ve teknik eğitim yeniden düzenlendi.[9] 18 Haziran 1986 yılında yürürlüğe giren 3308 sayılı kanun ile eğitim merkezlerinde yapılan uygulamalı eğitim ile işyerlerinde yapılan eğitimin paralelliği sağlandı. Bu kanun kimilerince Almanya'daki ikili meslek eğitim sisteminin uyarlanması olarak değerlendirilmiş, kimilerince ise Ahi birliklerinin ve uygulamalarını yaşatan bir kanun olarak düşünülmüştür.[8]

Günümüzde Türkiye'de mesleki ve teknik eğitim örgün ve yaygın eğitim programlarıyla sürdürülür. Örgün meslek eğitimi için ilköğretim öğrencileri, sekizinci sınıfın sonunda yapılan merkezi sınav sonuçlarına göre yöneldikleri Mesleki ve Teknik Eğitim Liselerinde meslek eğitimi alır. Tüm liselerde 9. sınıf programları ortaktır. Meslek ve Teknik Liselerde öğrenciler 10. sınıfta alan seçimi yapar, 11 ve 12. sınıfta seçtikleri alana bağlı dal eğitimi alırlar. Açık öğretim yoluyla da meslek eğitimine devam etmek mümkündür. Mesleki açık öğretimde öğrenciler, meslek derslerini mesleki ve teknik liselerde yüz yüze eğitimle alırlar.[9] Çıraklık, ustalık ve kalfalık eğitimleri yaygın eğitim kurumu olan mesleki eğitim merkezlerinde yapılır. Meslek lisesi 12. sınıf öğrencileri haftanın iki günü okulda, üç günü işletmelerde meslek eğitimi alır. Ayrıca otelcilik ile ilgili alanlarda okuyan meslek lisesi öğrencileri eğitim-öğretim yılının ekim- nisan aylarında okulda teorik eğitimi alır; yaz aylarında 10. sınıf ve 11. sınıf bitimindeki staj yaparlar. Teknik liseler yaz tatilleri ve hafta sonları 300 saat staj yapmak zorundadır.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b Afşar, Bilge; Mıhoğlu Aksoy B., Suna S. "İşsizlikle Mücadelede Mesleki Eğitimin Önemi ve Firmaların Mesleki Kurslara Bakışı: Konya İli Örneği". Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi, Cilt 21, Sayı 2, Kasım 2018. 14 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  2. ^ Koşan, Abdülkadir. "Eğitimde Okul-Endüstri İşbirliği". Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 2, Sayı 1-2, Yıl 2003. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  3. ^ a b Eker, semih. "Federal Almanya Cumhuriyeti'nde Mesleki Eğitim ve İkili Sistem". Sosyolojik Düşün dergisi,Cilt 5, Sayı 2, Yıl: 2020. 28 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  4. ^ a b c d Gündoğan, Naci. "Okuldan Çalışma Hayatına Geçiş:Örnek Uygulamalar". İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası Cilt 55, sayı 1, yıl 2005. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  6. ^ https://prezi.com/qrmvviksdy7r/japonyada-genel-ve-mesleki-egitim/ [yalın URL]
  7. ^ Balcı, Deniz. "Bir kurum ve eğitimi örneği olarak ahilik teşkilatında eğitim". Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 46, Yıl: 2019. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  8. ^ a b Gemici, Nurettin. "Ahilikten Günümüze Meslek Eğitiminde Model Arayışları ve Sonuçları". Değerler Eğitimi Dergisi, Cilt 8, Sayı 19, Yıl : 2010. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2021. 
  9. ^ a b Somuncu, Ayşe (5 Nisan 2020). "Türkiye'de Mesleki Eğitim ve İstihdam-Hayaller Beyaz Olsa da Gerçekler Mavi Yaka". Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi. 24 (1): 177-194. ISSN 1301-370X. 21 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2023. 
  NODES
os 6