Muhsin Ertuğrul
Muhsin Ertuğrul (28 Şubat 1892, İstanbul - 29 Nisan 1979, İzmir), Türk tiyatro sanatçısı,[1] yönetmen, oyuncu ve yapımcı.
Muhsin Ertuğrul | |
---|---|
Doğum | Ertuğrul Muhsin Bey 28 Şubat 1892 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 29 Nisan 1979 (87 yaşında) İzmir, Türkiye |
Defin yeri | Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul |
Diğer ad(lar)ı | Perdeci |
Meslek | Oyuncu, yapımcı, yönetmen |
Etkin yıllar | 1909-1979 |
Evlilik | Neyyire Neyir (e. 1929; ö. 1943) Handan Uran (e. 1950; ö. 1979) |
Türk tiyatrosunun batılı anlamda kurucusu olarak kabul edilen Muhsin Ertuğrul, sinema alanında da Türkiye'de ilk önemli katkıları gerçekleştirmiş; 1922-1939 yılları arasında Türkiye'de film yapan tek kişi olmuştur.
Yaşam öyküsü
değiştir1892 yılında İstanbul'da doğdu. İlkokulu Tefeyyüz Mektebi'nde okuduktan sonra Topbaşı Rüştiyesi'nde, Mercan İdadisi'nde okudu. Tefeyyüz Mektebi'nde okurken tiyatroya ilgi duydu ve aktör olmaya karar verdi.[2] 1909'da Erenköy'deki Burhanettin Tiyatrosu'nda Arthur Conan Doyle'un Sherlock Holmes oyununda 'Bob' rolüyle ilk kez sahneye çıktı. Bu toplulukla birçok oyunda rol aldı. Ailesi, sahneye çıkmasına karşı çıktığı için baba evinden ayrıldı ve tiyatro eğitimi için 1911'de Paris'e gitti. Orada Comédie Française ve birçok Rus tiyatro topluluğunun oyununu izledi.
1912'de İstanbul'a dönünce yönetmen ve oyuncu olarak çalışmaya başladı. İlk kez Shakespeare’in Hamlet oyununu sahneye koydu ve Hamlet rolünü oynadı. 1913'te Bursa'da Millet Tiyatrosu adıyla İsmail Galip Arcan, Behzad Butak ve Kemal Emin Bara ile kurduğu Yeni Turan Temsil Heyeti’nde çok sayıda yabancı oyunu sahneledi ve bu oyunlarda oynadı. Aynı yıl Şehzadebaşı'nda Ertuğrul Sineması'nı açtı. Burada film gösterileri yanı sıra Karanlık İçinde Buse, Fener Bekçileri gibi oyunlar da sunuldu. Sinemada film öncesi kısa gösteriler sundu.[2]
1913 sonunda karıştığı bir siyasi olay nedeniyle sınır dışı edilince tekrar Fransa’ya gitti. Paris konservatuvarına tüm uğraşmalarına karşın giremedi,[2] ancak oradaki tiyatrolar ve sinema stüdyolarında gözlemler yaptı; Jacques Copeau ve Andre Antoine'ın Odeon Tiyatrosu’ndaki çalışmalarını izledi.
I. Dünya Savaşı yılları
değiştirİstanbul'a döndüğünde “Ertuğrul Muhsin ve Arkadaşları” topluluğunu kuran sanatçı, 1914'te Darülbedayi Osmani adıyla kurulan (daha sonra İstanbul Şehir Tiyatroları adını alacak olan kurum) müzik ve tiyatro okulunun kuruluş çalışmalarında Reşat Rıdvan Bey ile André Antoine'a yardımcı oldu. Aynı yıl açılan sınavla Darülbedayi'ye öğrenci olarak giren sanatçı kısa süre sonra yardımcı öğretmen olarak atandı, 1915 yılında devamlı temsil kadrosuna atandı, çeşitli oyunlarda rol aldı. I. Dünya Savaşı başlayınca Darülbedayi, tiyatro okulu olmaktan çıkıp bir tiyatro topluluğuna dönüşmüştü.[2] Bu sırada kurumdan izin alan Muhsin Ertuğrul Berlin'e gitti, sinema ve tiyatro incelemelerinde bulundu.
Berlin'e ilk gidişinde “Karanlıkta Işık” filminde rol alan Muhsin Ertuğrul, İstanbul'a dönüp Tahsin Nahit'in "Bir Çiçek İki Böcek" adlı uyarlamasını, H. Kistemaeckers'ten uyarladığı "Uçurum"u ve Halit Fahri Ozansoy’un “Baykuş” piyesini sahneledi (1917). Baykuş piyesinde başrolde ihtiyar bir köylüyü oynayan Ertuğrul, henüz 25 yaşındaydı. Kısa bir süre sonra tekrar Berlin’e gitti ve “Brenaien Düşesi” filminde ihtilalcı bir subay rolünü oynadı. Berlin'de kendi adına İstanbul Film adlı bir film şirketi kuran sanatçı, Üstat Film'in de ortağı ve yönetmeni oldu. "Samson", "Kara Lale Bayramı" ve "Şeytana Tapanlar" adlı filmleri çekti.
1918’de İstanbul’a döndü. Edebî Tiyatro Heyeti adında özel bir topluluk kurdu, Ramazan ayı boyunca temsiller verdiler. Kısa bir süre için Darülbedayi'de yeniden çalıştıysa da oyun seçimindeki anlaşmazlıklar ve yönetimdeki karışıklıklar nedeniyle kurumdan ayrıldı.
Kemal Film
değiştirMuhsin Ertuğrul, 1921'de Darülbedayi'ye yönetmen olarak yeniden girdi. Ancak kurumda yönetim kurulunun ve diğer birimlerin sanatçılardan oluşması için girişimlerde bulununca kısa süre sonra arkadaşlarıyla birlikte işten çıkarıldı. Bu sırada sinema ile ilgilendi ve Türkiye'nin ilk özel film şirketi olan Kemal Film'in yerli film yapımına başlaması için yardımcı oldu. 1921-1924 yılları arasında bu şirket adına 6 film çekti. Türkiye'de çektiği ilk film, "İstanbul'da Bir Facia-i Aşk" oldu. Kemal Film için çektiği filmler arasında Türk Kurtuluş Savaşı’nın ilk belgesel filmi kabul edilen “Zafer Yolları” da vardır. Ayrıca Halide Edip Adıvar’ın aynı adı taşıyan romanından uyarladığı "Ateşten Gömlek (film, 1923) ", Türk Kurtuluş Savaşı’nı konu alan ilk film olarak sinema tarihine geçti. Bu filmde başrolü oynayan Neyyire Neyir ile evlendi.
Sanatçı, 1924-1925 tiyatro sezonunda tekrar "Ertuğrul Muhsin ve Arkadaşları" adlı bir topluluk kurdu. Bu toplulukla İstanbul Şehzadebaşı’ndaki Ferah Tiyatrosu’nda çeşitli oyunlar sahneye koydu. Türkiye’de ilk defa öğrenciler için indirimli matineler bu dönemde düzenlendi, tiyatro bilgisi veren ücretsiz broşürler dağıtıldı. Tiyatroda yerli yazarlara, takım oyunculuğuna, iş bölümüne önem verilen örnek bir çalışma düzeni gerçekleştirildi. Muhsin Ertuğrul, parasızlık yüzünden 5 ay sonra kapanmak zorunda kalan toplulukla bu süre içinde 23 oyun sahneledi.[3]
Sovyetler Birliği ve Nazım Hikmet
değiştirMuhsin Ertuğrul 1925 yılında tiyatrosu kapandıktan sonra Sovyetler Birliği’ne gitti, İstanbul'dan Sovyetler Birliği'ne dönerek Moskova'da tiyatro çalışmalarına başlamış olan Nâzım Hikmet'e katıldı. Onun sayesinde sinema dünyasından pek çok kişi ile tanışma ve çalışma fırsatı buldu. "Tamilla" (1925), "Spartaküs" (1926), "Beş Dakika" (1926) filmlerini çekti. Ayrıca Moskova'da bütün tiyatrolara girme izni alarak Stanislavski, Nemiroviç-Dançenko, Aleksandır Yakovleviç Tayrov, Vsevolod Meyerhold, Ayzenştayn ve Sergey Mihayloviç Tretyakov’la tanıştı; çalışmalarına katıldı.[3]
Darülbedayi'de Sanat Yönetmenliği
değiştir1927 Şubat'ında İstanbul’a dönen Muhsin Ertuğrul, Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ’ın önerisiyle Darülbedayi’de sanat yönetmeni oldu. 1949'da Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne getirilinceye kadar sürdürdüğü çalışmalarla kuruma bir şehir tiyatrosu kimliği kazandırdı.[3] Sahne çalışmalarını düzen altına alan yönetmelikler hazırladı ve uygulamaya koydu. 1928’de Darülbedayi sanatçılarıyla başarılı bir Kahire turnesi yaptı.
Bu dönemde İstanbul Şehir Tiyatrosunda Faruk Nafiz Çamlıbel'in Akın piyesinde başrolde oynamış, Atatürk katıldığı bu prömiyerde Ertuğrul'un başarılı oyunundan etkilenerek ağlamıştır.[4]
İpek Film
değiştirMuhsin Ertuğrul, 1928'de Türkiye'nin ikinci büyük yapım şirketi olan İpek Film'in kurulmasına öncülük etti. "Ankara Postası" adlı filmin büyük ticari başarı kazanmasının ardından İpek Film'de 1928-1941 arasında yönetmen olarak 20 film çekti. 10 yılı aşkın süre ile ülkenin tek film yapım şirketi olarak kalan şirket, çağdaş teknolojinin kullanımı için kendisine her türlü harcama yetkisini vermişti.[5] Böylece Muhsin Ertuğrul, ilk sesli Türk filmlerini çekti; Mısır-Yunan iş birliğiyle 1931'de çekilen “İstanbul Sokaklarında” ve ertesi sene çektiği “Bir Millet Uyanıyor", ilk sesli Türk filmleri oldu.
Nijat Özön, Ertuğrul'un sinemayla ilişkisini şöyle aktarır: "Muhsin Ertuğrul 50. sanat yılında, sineması için 'Bilseydim daha iyisini yapmaya çalışırdım' der."[6]
Tiyatro Meslek Okulu ve Darülbedayi Çocuk Tiyatrosu
değiştir1931'de belediyeye bağlı bir tiyatro meslek okulu açılmasına öncülük etti. 1933 yılında İstanbul'a çağrılan Viyana Müzik ve Tiyatro Akademisi Başkanı Joseph Marx, Belediye Konservatuvarının öncüsü sayılabilecek bu okulu yeni baştan düzenledi ve Muhsin Ertuğrul bu kurumda dersler verdi.
Muhsin Ertuğrul, Moskova'da çocuk tiyatrosu üstüne incelemeler yaptıktan sonra 1935-1936 sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda Türkiye’deki ilk düzenli çocuk oyunlarını başlattı. Darülbedayi Çocuk Tiyatrosu ilk oyun olarak M. Kemal Küçük'ün düzenlediği "Çocuklara İlk Tiyatro Dersi" adlı yapıtı, ikinci oyun olarak yine M. Kemal Küçük'ün "Gülmeyen Çocuk" adlı oyununu, üçüncü olarak Afif Obay'ın "Fatmacık" adlı oyununu sahneledi.
Tiyatro alanında verdiği hizmetler nedeniyle 1932'de Goethe Madalyası ile ödüllendirildi.
1936'da kurulan Ankara Devlet Konservatuvarı’nda tiyatro öğretmeni olarak göreve başladıysa da konservatuvarın kurucusu Carl Ebert ile anlaşmazlığa düşerek 1938'de bu görevden ayrıldı. 1941'de yeniden konservatuvarda ders vermeye başladı. Aynı yıl eşiyle birlikte Perde ve Sahne adlı bir dergi çıkarmaya başlayan Muhsin Ertuğrul, eşini 1943 yılında kaybetti.
Devlet Tiyatrosu'nun Kuruluşu
değiştir1947'de kurulmakta olan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünü yönetmek üzere Ankara Devlet Konservatuvarı Tatbikat Sahnesi'nin başına getirilen Muhsin Ertuğrul, artık sinemadan uzaklaşmaya ve tiyatro alanında çalışmalarını yoğunlaştırmaya başladı. Çeşitli aralıklarla Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve İstanbul Şehir Tiyatroları Başrejisörlüğü görevini sürdürdü.
1947'de Ankara'da Küçük Tiyatro, 1948'de Büyük Tiyatro'yu kurdu. "Bir Komiser Geldi" oyunundaki müfettiş rolüyle oyuncu olarak son kez sahnede görünen sanatçı, 1950’de Büyük Tiyatro’da balo yapılmasına karşı çıkınca Demokrat Parti iktidarının tepkisini çekti ve görevinden istifa etti.[7] Sanatçı o yıl, Handan Ertuğrul ile ikinci evliliğini yaptı.
Devlet Tiyatrosu'ndan istifasının ardından Yapı Kredi Bankası'nın çağrısı üzerine İstanbul'a gitti; Küçük Sahne'yi kurup genç sanatçılarla oyunlar yönetti. 1953 yılında Türk sinemasının ilk renkli filmlerinden biri olan “Halıcı Kız”ı çekti. Büyük başarısızlıkla sonuçlanan bu film, Muhsin Ertuğrul'un son sinema çalışması oldu. 1954'te ikinci kez Devlet Tiyatrosu genel müdürlüğüne getirilince Küçük Tiyatro ve Oda Tiyatrosu'nu açtı (1955). İzmir ve Bursa'da Devlet Tiyatrosu, Adana'da şehir tiyatrosu açılmasında emeği geçti (1957). 1958'de görevinden alındı; İstanbul Şehir Tiyatrosu'na başyönetmen olarak atandı.
İstanbul Şehir Tiyatrosu Baş yönetmenliği
değiştirMuhsin Ertuğrul, 1958-1966 yıllarında İstanbul Şehir Tiyatrosu'ndaki baş yönetmenlik görevini sürdürdü. Bu dönemde çoğu yurt dışında eğitim görmüş yeni kuşak tiyatrocularla yeni bir dönem başlattı; Üsküdar Tiyatrosu'nu ve Kadıköy Tiyatrosu'nu açtı (1960-61); Rumelihisar temsillerini başlattı; Zeytinburnu Tiyatrosu'nu açtı (1965). 1964'te Türkiye'de ilk kez Brecht’in bir oyununu ve Shakespeare’in 400. doğum yıl dönümü nedeniyle beş sahnede beş Shakespeare oyununu sahneletti. Bu çalışmaları nedeniyle bazı eleştirilere hedef oldu.[7] 1966’da İstanbul Belediye Meclisinin kararıyla başrejisörlük kadrosu kaldırıldı. Kamuoyunda, mecliste ve medyada büyük tepkilere yol açan "Muhsin Ertuğrul olayı", Türk tiyatrosuna indirilen bir darbe olarak yorumlandı.
Şehir Tiyatrosu'nda baş yönetmenlik kadrosunun kaldırılmasıyla açıkta kalan Muhsin Ertuğrul, Federal Almanya ve İspanya'daki tiyatro eğitim yöntemlerini incelemeye gitti. 1967'de LCC Tiyatro Okulu'nda sahne dersleri, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nde tiyatro eleştirisi dersleri verdi.
23 Aralık - 12 Ocak 1970 arasında 60. sanat yılını büyük programlarla kutlayan Muhsin Ertuğrul'a, 23 Ekim 1971'de Kültür Bakanı Talât Halman'ın çabasıyla Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir sanatçıya verilen Devlet Kültür Armağanı takdim edildi. 1974 yılında 82 yaşındaki Muhsin Ertuğrul, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliğine atandı. Semt tiyatrosu, öğle tiyatrosu, gezici tiyatro gibi çeşitli uygulamalarla yeni bir tiyatro seferberliği başlattı; Gültepe Tiyatrosu'nu ve Bayrampaşa Tiyatrosu'nu açtı (1974-75), Deneme Sahnesi'ni kurdurdu. Ne var ki iç çekişmeler üzerine 1976'da görevi bıraktı.[7] Çeşitli gazete ve dergilerde yazılarını sürdürdü.
Ölümü
değiştirÇağdaş Türk tiyatrosunun temelini atan ve geliştiren Muhsin Ertuğrul'a 23 Nisan 1979'da Ege Üniversitesince fahri doktor payesi verildi. Sanatçı, unvanını almak ve sanat yaşamının 70. yıl kutlamalarına katılmak üzere gittiği İzmir'de 29 Nisan günü kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.[8] Cenazesi, İstanbul'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Ödülleri
değiştir- 1923: Türk sineması, ilk uluslararası ödülünü Muhsin Ertuğrul'un Nâzım Hikmet'le birlikte çektiği Leblebici Horhor Ağa adlı filmle kazandı. Film, 2. Venedik Film Festivali'nde Onur Madalyası ile ödüllendirildi.
- 1932: Goethe Madalyası[9]
- 1971: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Kültür Armağanı
- 2023: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Vefa Ödülleri
Filmografisi
değiştirOyuncu olarak rol aldığı filmler
değiştir- 1918: Beranien Düşesi / Berlin
- 1922: Istırap / Samson
- 1922: Boğaziçi Esrarı: Nur Baba / The Bosphorus Mystery
- 1923: Ateşten Gömlek
- 1923: Kız Kulesinde Bir Facia
- 1928: Ankara Postası
- 1940: Şehvet Kurbanı
- 1943: Kıskanç
Yönetmenliğini yaptığı filmler
değiştir- 1918: Kara Lale Bayramı
- 1918: Şeytana Tapanlar
- 1919: Samsun
- 1922: İstanbul'da Bir Facia-i Aşk
- 1922: İstanbul'da Izdırap
- 1941: Kahveci Güzeli
Yapımcılığını üstlendiği filmler
değiştir- 1919: Samsun
- 1919: Otoritem boş
- 1934: Aysel Bataklı Damın Kızı
Senaryo ve yönetmenliğini yaptığı filmler
değiştir- 1922: Boğaziçi Esrarı
- 1922: İstanbul'da Bir Facia-i Aşk
- 1923: Kız Kulesi'nde Bir Facia
- 1923: Ateşten Gömlek
- 1923: Leblebici Horhor
- 1924: Sözde Kızlar
- 1928: Ankara Postası
- 1929: Kaçakçılar
- 1931: İstanbul Sokaklarında
- 1932: Bir Millet Uyanıyor
- 1933: Leblebici Horhor Ağa
- 1934: Aysel Bataklı Damın Kızı
- 1939: Bir Kavuk Devrildi
- 1951: Evli mi Bekar mı
- 1953: Halıcı Kız
Diğer önemli filmleri
değiştirYapım yılı | Filmin adı | Yapım yeri |
---|---|---|
1919 | Samson | (Almanya'da) |
1925 | Tamilla | (SSCB'de) |
1926 | Spartakus | (SSCB'de) |
1926 | Beş Dakika | (SSCB'de) |
1929 | Ankara Postası | (İngiltere'de) |
1938 | Aynaroz Kadısı | |
1939 | Allah'ın Cenneti | |
1939 | Tosun Paşa | |
1940 | Şehvet Kurbanı | |
1941 | Kahveci Güzeli | |
1945 | Yayla Kartalı | |
1946 | Harman Sonu | |
1947 | Kızılırmak Karakoyun |
Sanat Yönetmeni
değiştir- 1923: Aysel Bataklı Damın Kızı
Kitapları
değiştir- 1975: "İnsan ve Tiyatro Üzerine Gördüklerim" (anılar)
- 1989: "Benden Sonra Tufan Olmasın: Muhsin Ertuğrul’un Anıları" (Haz: Özdemir Nutku, Efdal Sevinçli)
Ayrıca bakınız
değiştirAfife Tiyatro Ödülleri kapsamında, ödüllerin başlatıldığı 1997 yılından bu yana verilmekte olan özel ödüldür. Muhsin Ertuğrul anısına koyulan bu ödül, her sene yaşamı boyunca tiyatro dalında başarılı çizgisini sürdürmüş ya da tiyatro sanatına katkıda bulunmuş kişi açıklamasıyla verilir. Diğer özel ödüllerde olduğu gibi, bu ödülde de adaylık açıklanmaz. Bunun yerine, seçici kurul o sene ödüle layık görülen kişiyi, tüm özel ödül sahipleri ve diğer kategorilerdeki adaylarla birlikte, ödül töreni öncesinde açıklar.
Kaynakça
değiştir- ^ "TSA' da Muhsin Ertuğrul". 12 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2023.
- ^ a b c d "Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Kim Kimdir: Muhsin Ertuğrul Sayfası". 20 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2011.
- ^ a b c Tiyatoraya Adanan Bir Ömür, Hurriyet Gazetesi, Eğitim eki
- ^ Atatürk'ün uşağı olan Cemal Granda'nın anıları. Bakınız Turhan Gürkan, Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri, Fer Yayınları, İstanbul, 1971 s.115
- ^ "Şehir Tiyatroları Web Sitesi, Muhsin Ertuğrul Sayfası". 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2007.
- ^ "Nijat Özön, Görsel Hafıza Projesi". BÜ Mithat Alam Film Merkezi. 2008. 22 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c "Tiyatromuzesi.org sitesi Muhsin Ertuğrul sayfası". 15 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2011.
- ^ "Yazarnezar.com sitesi Muhsin Ertuğrul Sayfası". 13 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2011.
- ^ "Modern Türk tiyatrosunun öncüsü: Muhsin Ertuğrul". www.aa.com.tr. 29 Nisan 2021. 2 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2022.
Dış bağlantılar
değiştir- Beyazperde'de Muhsin Ertuğrul 29 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- IMDb'de Muhsin Ertuğrul
- İstanbul Şehir Tiyatroları' nda Muhsin Ertuğrul
- Sinemalar.com'da Muhsin Ertuğrul 1 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- SinemaTürk'te Muhsin Ertuğrul 16 Mayıs 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- TSA'de Muhsin Ertuğrul 23 Mayıs 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.