Persius
Persius ya da tam adıyla Aulus Persius Flaccus (34 - 62), Etrüsk kökenli Romalı şair ve hicivci.
Persius | |
---|---|
Doğum | Aulus Persius Flaccus 4 Aralık 34 Volaterrae, Italia, Roma İmparatorluğu |
Ölüm | 24 Kasım 62 (27 yaşında) |
Meslek | Şair |
Milliyet | Etrüsk |
Vatandaşlık | Roma |
Dönem | Gümüş Çağ |
Hayatı
değiştir4 Aralık 34'te Etruria'nın Volaterrae kentinde doğmuştur, soylu bir Etrüsk süvarisi ve yazar olan babasını 6 yaşındayken yitirmiştir. Üvey babası da erkenden ölünce annesi, teyzesi ve kız kardeşi ile birlikte büyümüştür. 12 yaşındayken ünlü dilbilimci Remmius Palaemon ve hatip Verginius Flavus ile çalışmak üzere Roma'ya gelmiştir. 16 yaşındayken stoacı filozof Lucius Annaeus Cornutus'un öğrencisi olmuş, bu filozof onun zeka gelişimini derinden etkilemiştir. Persius ile oğluymuş gibi ilgilenen Publius Clodius Thrasea Paetus da onun başka bir dostu idi. Renkli arkadaş çevresinin öbür üyeleri de kendisinden oldukça yaşlı bir ozan Caesius Bassus, Calpurnius Statura, hatip Servilius Nonianus, araştırmacılar Claudius Agathinus ve Petronius Aristoktares idi. Filozoflar arasında saraya girip çıkan Lucius Annaeus Seneca ile yakın dostluğu yoktu ancak Seneca'nın yeğeni olan genç ozan Lucanus kendisine hayrandı.
Persius 24 Kasım 62'de 27 yaşında iken mide hastalığından ölmüştür. Cornutus ve Caesius Bassus onun tamamlanmamış hicivlerini yayınlama işini üstlenmişlerdir. Aralarında bir praetexta'nın da bulunduğu gençlik yapıtlarını bir yana bırakmışlardır. Taşlamaların kitaptaki sırası, yazılış sıralarını yansıtmayıp ölçüsü 6'lı hece ölçüsüdür.
Edebî kişiliği
değiştir6'lı hece ölçüsüyle yazılmış yaklaşık 600 dizeden oluşan altı hicivden (satirik şiir) önce giriş niteliğinde kısa bir şiir vardır. Bunda ozan birkaç altın ve karın tokluğu uğruna zorla esinlenen öbür ozanlardan farklı olarak ozan olmadığını açıklar. Ozan olmak onun kendi tutkusudur.
Birinci hicviyesinde dönemin kimi kusurları görmezden gelinemez. Bu dönemde herkes şiir yazma ve yazdıklarını dinleyici önünde okuma çılgınlığına kapılmıştır. Bu durum şiirde bozulma demektir. Persius'un okuyucusu az olacaktır ancak bu önemli değildir. Persius bu şiirde kendini büyük Romalı hicivcilerin ve eski komedinin izleyicisi olarak tanımlar. İkinci hicviye Plotius Macrinus'a yazılmıştır. Bu çağ abartı, duygusuzluk ve samimiyetsizlik çağıdır. Bu kusurlar din alanında sahte dindarlık içeren davranışlarla açığa çıkar. Saçma adaklarla doğru olmayan bir şey tanrılardan istenemez. Tanrıya onurlu bir sadakat sunulmalıdır. Eskilerin sunduğu buğday sunu olarak yeterlidir. Üçüncü hicviyede anlatılan ana fikir insanın içindeki tembelliği yenmesi ve kendini felsefeye vermesidir. Stoa felsefesinin ilkelerini bilmek yetmez, onları uygulamak da gerekir. Zenginlik ve gençlik yılları mazeret olamaz, özellikle bunlar sağlam bir ahlaki bilincin oluşması için çok yararlıdırlar. Sıradaki hicviyede herkes birbirinin kusurunu açığa çıkarma konusunda çok başarılıdır ancak bizzat kendini tanıma konusunda hiç çaba göstermez. Beşinci sıradaki Lucius Annaeus Cornutus'a yazılmıştır. En uzun şiirdir. Öğretmenine teşekkür ederek yalnızca bilge kişinin özgür olduğunu anlatır. Sonuncusu ise Caesius Bassus'a yazılmıştır. Düşünmeye uygun bir mevsim olan sonbaharda Persius dostu Bassus'a artık Sabin evine çekildiğini söyleyerek lirik şiir aracılığı ile onu över. Bu şiirde konudan konuya geçerek kendinden söz etmeye başlar. Aldığı eğitim sayesinde ruh dinginliğine ulaşmıştır. Ne cimridir ne de saçıp savurur, kendinden memnundur. Mirasçısını mutlu etmek için yemeyip içmeyip biriktirenler mutsuzdur. Oysa dostu için sermayesini harcamakta tereddüt etmiyorsa bilge kişi mutludur.
Persius'un felsefedeki kaynağı öğretmeni Cornutus'tur. Öğretmeni ona gerekli bilgiyi vermiştir, kendisi de ona iyi bir örnek olmuştur. Cornutus yalnız bilge kişinin özgür olduğunu söyleyen stoa öğretisini izliyordu. Persius'un örnekleri Platon'un diyalogları ve stoacı ile kinik felsefedeki sert tartışmalardır. Bunların bir araya gelmesi, hem biçim olarak hem de içerik olarak Persius'ta Horatius'ta olduğundan daha belirgindir. Persius, mimos sanatından etkilenmiştir. Persius'un kendisi toplumsal eleştiri açısından bir otorite olarak eski Atina komedisini işlediğini söyler ancak yaşayan politikacılara değinmek yerine evrensel olarak geçerli olan durumlar için çaba gösterir.
İlham kaynağı olarak Gaius Lucilius'un adını vermesine karşın Persius yaşayan kişilere karşı saldırılarında ona öykünmemiştir. Öğretmen olarak Horatius onun için daha önemli olmuştur. Horatius teorik olarak hicvi şiir olarak tanımlamamıştı, oysa pratikte onu özel bir şiir türü haline getirmişti. Bu türde sözcükler gerçeklikten doğan bir ihtiyaçla yüz yüze gelmek zorundaydılar. Aynısı Persius için de söylenebilir. O canlı bir resim gibi olan şiirlerini o sıralar çok tutulan mitolojik şiire karşı yazmıştır, mitolojiyle dolu olan bu şiirler gerçeklikten yoksundu. Ozan, ara verenleri övmek yerine düşünmesi için kendisine yiyecek veren Cornutus'u övmüştür.
Ayrıntılara inilecek olursa Horatius'tan çok şey almıştır, bunların bazıları programlıdır, pek çoğu ise çok hünerli bir biçimde değiştirilmiştir. Persius hicviyelerini konuşma biçiminde tasarlamıştır. Bununla birlikte konuşmacıların değişmesi sık sık tartışmaya açıktır. Üstelik konuşmacılar açık bir karakter üstlenmezler. Diyaloglar sık sık ve birdenbire didaktik konuşmaya dönüşür. Persius bunu yaparak sıradan bir günlük konuşma etkisi uyandırmayı amaçlamıştır.
Kaynakça
değiştir- Conte, Gian Bagio (1994). Latin Literature: A History (İngilizce). Joseph B. Solodow, çev. Londra: Johns Hopkins University Press.
- Erim, Müzehher (1987). Latin Edebiyatı. İstanbul: Remzi Kitabevi.
- Paratore, Ettore (1969). La Letteratura Latina dell'Eta Imperiale (İtalyanca). Milano: Sansoni/Academia.
- Riposati, Benedetto (1973). Storia della Letteratura Latina (İtalyanca). Roma: Societa Editrice Dante Aligieri.
- Rose, H. J. (1966). A Handbook of Latin Literature (University Paperbacks) (İngilizce). Londra: Methuen & Co.
- von Albrecht, Michael (1997). A History of Roman Literature (İngilizce). 2. New York: E. J. Brill.
İşbu madde Fatma Gül Özaktürk tarafından CC BY-SA 3.0 lisansı altında yayımlanan metin içermektedir.