keskin
Türkçe
değiştirÖn ad
değiştirkeskin (karşılaştırma daha keskin, üstünlük en keskin) keskin
- çok kesici, iyi kesen
- Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - H. R. Gürpınar
- (mecaz) tiz
- Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - P. Safa
- (mecaz) kırıcı, incitici
- En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - H. Taner
- (mecaz) etkili, sert
- Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - E. M. Karakurt
- (mecaz) kıvrak
- Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - C. S. Tarancı
- (mecaz) hassas
- (mecaz) dikkatli
- (argo) zampara
Deyimler
değiştirÇeviriler
değiştirçeviriler
|
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "keskin" maddesi