Bilişsel çelişki

Bilişsel çelişki ya da bilişsel uyumsuzluk, Leon Festinger tarafından ortaya atılmış bir psikoloji bilimi kuramıdır.

Psikoloji alanında bilişsel uyumsuzluk, bir kişi çelişkili inançlara, fikirlere veya değerlere sahip olduğunda ortaya çıkar ve bunlardan birine veya daha fazlasına karşı çıkan bir eyleme katıldıklarında tipik olarak psikolojik stres olarak deneyimlenir. Bu teoriye göre, iki eylem veya fikir birbiriyle psikolojik olarak tutarlı olmadığında, insanlar tutarlı hale gelene kadar onları değiştirmek için ellerinden geleni yaparlar.[1] Rahatsızlık, kişinin inancının algılanan yeni bilgilerle çatışmasıyla tetiklenir, burada rahatsızlıklarını azaltmak için çelişkiyi çözmenin bir yolunu bulmaya çalışırlar.[1][2]

A Theory of Cognitive Dissonance'da (1957) Leon Festinger, insanların gerçek dünyada zihinsel olarak işlev görmek için içsel psikolojik tutarlılık için çabaladığını öne sürdü. İç tutarsızlık yaşayan bir kişi psikolojik olarak rahatsız olma eğilimindedir ve bilişsel uyumsuzluğu azaltmak için motive olur. Ya psikolojik uyumsuzluğa neden olan bilişe yeni parçalar ekleyerek (rasyonalizasyon) ya da bilişsel uyumsuzluğun büyüklüğünü artırması muhtemel koşullardan ve çelişkili bilgilerden kaçınarak (doğrulama yanlılığı) stresli davranışı haklı çıkarmak için değişiklikler yapma eğilimindedirler.[2]

Çelişkili fikirlerin veya deneyimlerin nüanslarıyla baş etmek zihinsel olarak streslidir. Hepsi doğru gibi görünen zıt görünen şeylerle oturmak enerji ve çaba gerektirir. Festinger, bazı insanların inanmak istedikleri her şeye körü körüne inanarak kaçınılmaz olarak uyumsuzluğu çözmüş gibi olacaklarını savundu.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b Festinger, Leon (Kasım 1962). "Cognitive Dissonance". Scientific American. 207 (4): 93-106. doi:10.1038/scientificamerican1062-93. ISSN 0036-8733. 
  2. ^ a b Festinger, L. (1957). A Theory of Cognitive Dissonance. California: Stanford University Press.
  NODES