güzel
Ayrıca bakınız: Güzel |
Türkçe
değiştirSöyleniş
değiştirKöken
değiştir- Osmanlı Türkçesi گوزل sözcüğünden devralındı.
Ad
değiştirgüzel (belirtme hâli güzeli, çoğulu güzeller)
güzel hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- hoşa giden kadın veya kız
- Güzeller deniz kenarına geldikleri zaman âşıklar da kale burçlarına ve bedenlerine dolarlar. — Âsaf Hâlet Çelebi
- güzellik kraliçesi
Çekimleme
değiştirgüzel adının çekimi
Zıt anlamlılar
değiştirDeyimler
değiştirgüzel duyu, güzel güzel güzel kokulu, güzeller güzeli
Türetilmiş kavramlar
değiştirgüzelce, güzelcik, güzelle, güzelleşme, güzelli, güzellik, güzelse, güzelsiz
Çeviriler
değiştirhoşa giden kadın veya kız
güzellik kraliçesi
|
Belirteç
değiştirgüzel
- hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir şekilde
- Arabayı koştururken boyunlarındaki ziller güzel şıngırdıyordu atların. — Reşat Enis
- adamakıllı, şiddetli
- Karıkoca bu kuzu yüzünden güzel bir kavga ettiler. — Ömer Seyfettin
Türetilmiş kavramlar
değiştirÇeviriler
değiştirhoşa giden
Ön ad
değiştirgüzel (karşılaştırma daha güzel, üstünlük en güzel)
- göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran
- Güzel kız. Güzel çiçek.
- Yalının en güzel odası bizimdi.
- iyi, hoş
- Güzel şey canım, milletvekili olmak! — Çetin Altan
- beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran
- Güzel bir fırsat.
- ahlakî üstünlük ve soyluluk düşüncesi uyandıran
- Güzel duygular. Çok güzel hareketler bunlar!
- görgü kurallarına uygun olan
- sakin, hoş (hava)
- Güzel bir gece.
- aldatıcı, kandırıcı, okşayıcı
- Güzel vaatler.
- doğru, pek iyi
- Güzel güzel amma!
Zıt anlamlılar
değiştir- (göze ve kulağa hoş gelen): çirkin
Çeviriler
değiştirgöze ve kulağa hoş gelen
|
hoş
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "güzel" maddesi