that
İngilizce
değiştirKöken
değiştirSöyleniş
değiştirAdıl
değiştirthat
- daha önceden bahsi geçmiş bir şeyden bahsederken kullanılır.
- That's a good idea. — Bu iyi bir fikir.
- konuşmacı tarafından duyulan veya gözlenen belirli bir şeyi belirtmekte kullanılır.
- That's his wife over there. — Bu hanımı.
- (bilhassa Britanya'da, teklifsiz konuşma) yapılan bir yoruma tamamen katılındığını belirtmek amacıyla kullanılır.
- "He is a fussy." "He is that. — "O telaşlı." "Öyledir.
- (belgisiz adıl): şu, şurası
- (işaret adılı): o, şu, şurası
- This is stronger than that. — Bu ondan daha güçlü.
Ayrıca bakınız
değiştirİngilizce işaret adılları | ||||||
---|---|---|---|---|---|---|
yakın | uzak | |||||
Tekil | this | that | ||||
Çoğul | these | those |
Bağlaç
değiştirthat
- birbiriyle ilişkili cümleleri bağlamakta kullanılır.
- He seemed pleased that I wanted to continue. — Devam etmek istememden memnun görünüyordu.
- She was so tired that she couldn't think. — O derece yorgundu ki düşünemiyordu.
- tanımlama cümlelerinde which, who, when veya whom yerine kullanılır.
- the woman that owns the place — o yere sahip olan o kadın
- the year that Anna was born — Anna'nın doğduğu o sene
- (edebiyat) dilek veya pişmanlık belirtirken kullanılır.
- Oh, that he could be restored to health! — Ah, sıhhatine kavuşabilseyydi!
Ön ad
değiştirthat (karşılaştırma more that, üstünlük most that)
- benzerlerinden bâzı şekillerde ayrılan, imtiyazlı olan bir şeyden bahsederken kullanılır.
- "I have always envied those people who make their own bread." — Kendi ekmeklerini yapan o insanları hep kıskanmışımdır.# daha önceden bahsi geçmiş bir şeyden bahsederken kullanılır
- Seven people died in that incident. — O hadisede yedi insan öldü.
- iki şeyden konuşmacıya daha uzakta olanı nitelemekte kullanılır; "şu" (bazen de gelebilir.)
- konuşmacı tarafından duyulan veya gözlenen belirli bir şeyi nitelemekte kullanılır.
- "Look at that chap there." — "Şu tipe bak."
- (halk ağzı) çok
- "I was that embarrassed!" — O denli uyanmıştım ki.